"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 156 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edildiğini ancak taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Gaziler Köyü Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Şenkaya Sulh Hukuk Mahkemesinin 16/12/2013 tarihli ve 2010/266 Esas, 2013/146 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın davalı köy tüzel kişiliği tarafından kullanılmadığı, taşınmazın Hazine tarafından öğretmenlere gelir elde etme amaçlı olarak verilmek suretiyle kullanıldığı, dolayısıyla taşınmazın Hazineye ait olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle;
Davanın kabulüne, dava konusu 156 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde, tüzel kişiliği sona eren davalı Gaziler Köyü Tüzel Kişiliğine izafeten ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17/03/2015 tarihli ve 2014/14236 Esas, 2015/2218 Karar sayılı ilamıyla; “Mahkemece verilen kararın dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun olmadığı, keşif esnasında dinlenen yerel bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanları ile ziraat mühendisi bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın dava dışı Radiye Gökçe isimli kişinin zilyetliğindeyken, bu kişinin söz konusu taşınmazı, köy eğitmenlerine gelir elde edilmesi amacıyla, Köy Tüzel Kişiliğine bağışladığı, davalı Köy Tüzel Kişiliğinin, Radiye Gökçe ile birlikte 20 yılı aşkın süredir taşınmaza zilyet olduğu, dava konusu taşınmaz sulu tarla vasfında olup, üzerinde yonca ekimi yapıldığı, zilyetlik yoluyla edinilemeyecek vasıftaki yerlerden olmadığı anlaşıldığına göre, davacı Hazinenin davasını ispat ettiğinin kabul edilemeyeceği, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin isabetsizliğine” değinilmek suretiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar (Sulh Hukuk Mahkemesi)
Şenkaya Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/05/2016 tarihli ve 2016/60 Esas, 2016/73 Karar sayılı kararıyla; eldeki davanın 6100 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce açıldığı, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6100 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde, mal varlığına ilişkin davalarda değer ve miktara bakılmaksızın görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun düzenlendiği gerekçesiyle;
HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
HMK'nın 20/1. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkemeye başvurulması halinde, dosyanın görevli ve yetkili olan Şenkaya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Görevsizlik Kararı Sonrası Verilen Karar (Asliye Hukuk Mahkemesi)
Görevsizlik kararı sonrası, Şenkaya Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/01/2017 tarihli ve 2016/98 Esas, 2017/8 Karar sayılı kararıyla; eldeki davanın 6100 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce açıldığı, 6100 sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesi gereğince görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle;
Mahkemenin karşı görevsizliğine, kararın taraflarca temyiz edilmemesi halinde karar kesinleştiğinde, yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
5. Yargı Yeri Belirleme Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 29/05/2017 tarihli ve 2017/6160 Esas, 2017/4699 Karar sayılı kararıyla; “eldeki davanın, değere ilişkin mal varlığından kaynaklanan dava olarak 6100 sayılı HMK'nın yürürlük tarihinden önce 21/12/2010 tarihinde açıldığı, somut olayda, anılan Usûl Kanunu'nun geçici 1. ve 3. maddesi hükümlerine göre 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulanması gerektiği, davanın açıldığı 2010 yılında sulh hukuk mahkemelerinin dava değeri olarak görev sınırının 7.230,00 TL olduğu, bu durumda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek, 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Şenkaya Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine” karar verilmiştir.
6. Yargı Yeri Belirleme Kararı Sonrası Verilen Karar
Şenkaya Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/12/2017 tarihli ve 2017/99 Esas, 2017/188 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17/03/2015 tarihli ve 2014/14236 Esas, 2015/2218 Karar sayılı bozma kararı uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
7. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
Davacı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, aynı done ve konudan hareketlerle Yerel Mahkeme ve Yargıtay tarafından farklı değerlendirmede bulunulduğunu, dava konusu taşınmazın davalı köy tüzel kişiliği tarafından kullanılmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Erzurum ili, Şenkaya ilçesi, Gaziler köyü çalışma alanında bulunan 156 ada 1 parsel sayılı 2.590,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Gaziler Köyü Tüzel Kişiliği adına tarla vasfıyla tespit ve tescil edilmiş; bilahare yargılama sırasında 27/06/2014 tarihinde taşınmaz kurumlar arası devir nedeniyle ... adına tescil edilmiştir.
Dava; kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükmünü içermektedir.
9.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine ve Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince karar verilmiş olmasına göre, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/J maddesi uyarınca Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 1086 sayılı HMUK’un 440/III-2. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.