"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu 101 ada 171 parsel sayılı taşınmazı 01/03/1990 tarihinde Dede Demirsel’den satın aldığını ve satın aldığı tarihten beri de kullandığını, taşınmazda müvekkili lehine eklemeli olarak zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda Mahkemece yöntemince araştırma yapılması ve yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/08/2010 tarihli, 2009/1136 Esas, 2010/1139 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, keşif sonrası dosya arasına alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın eklemeli olarak 60 yıldır davacı tarafından tarım yapılmak suretiyle kullanıldığı, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle;
Davanın kabulüne, dava konusu 101 ada 171 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Yargıtay Kararı
Karar, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 23/06/2011 tarihli, 2010/6551 Esas, 2011/3627 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece mahallinde yapılan keşifte, dava konusu taşınmazın davacı tarafından, taşınmazın tespit tarihinden geriye eklemeli şekilde yirmi yılı aşkın süredir ekilip biçilmek suretiyle zilyet edildiği yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından bildirildiğine göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki husus dışındaki temyiz itirazlarının yerinde bulunmadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmüne göre, zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktarın sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçmeyeceği, somut olayda dava konusu taşınmazın 01/03/1990 tarihinde davacıya satıldığı açıklandığına göre, tespit tarihi itibariyle davacının bağımsız zilyetlik süresi yirmi yıla ulaşmadığından, satıcının zilyetliğinden de yararlandığı, Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmüne göre satıcı ... adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, açılmış zilyetliğe dayalı tescil davası olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/03/2012 Tarihli, 2011/1434 Esas, 2012/229 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, keşif sonrası dosya arasına alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın eklemeli olarak 60 yıldır davacı tarafından tarım yapılmak suretiyle kullanıldığı, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, bu hususun hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında da kabul edildiği, bozma gereğince yapılan zilyetlik araştırması sonucunda da 40/100 dönüm norm sınırının aşılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle;
Davanın kabulüne, dava konusu 101 ada 171 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığını, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olup olmadığının yeterince araştırılmadığını, taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu kabul edilse bile taşınmazda davacı lehine müstakil zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Nevşehir ili, Acıgöl ilçesi, Ağıllı köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 171 parsel sayılı 22.176,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tarım arazisi olarak kullanıldığı ancak kimin tarafından kullanıldığının tespit edilemediği gerekçesiyle, Hazine adına tarla vasfıyla tespit ve tescil edilmiştir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı TMK'nın 713/1. maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
6.2.2. Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. Kadastro Kanunu'nun 14/2. maddesinde ise; “Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/J maddesi uyarınca Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 21/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.