Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4986 E. 2022/6568 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davacının imar ve ihya faaliyetleri ile zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde 30 yılı aşkın süredir zilyetliğinin bulunduğu, taşınmazın Hazine adına tapuya tescilinden itibaren Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde öngörülen sürelerin dolduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : BİRECİK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, HMK’nın 353/1-b/2-3 maddesi gereğince kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., 356 parsel numaralı taşınmaz içinde bulunan ve dava dilekçesine ekli krokide (A), (B), (C) harfleriyle gösterilen taşınmazları 20 yıldan fazla bir zaman önce kendi imkânlarıyla imar ihya ederek tarıma elverişli hale getirdiğini, taşınmazdaki imar ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının lehine oluştuğunu ileri sürerek, imar-ihya ve zilyetliğe dayalı olarak, TMK'nın 713. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine göre adına tescili talebiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi, aleyhe olan hususları kabul etmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Birecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/156 Esas - 2018/640 Karar sayılı kararında, çekişmeli taşınmaz bölümünün evvelinde tapulama harici alan iken, ihdasen Maliye Hazinesi adına 356 parsel sayılı taşınmaz olarak tapuya tescil edildiğini ve çekişmeli bölümler üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu belirterek davanın kabulüne; 356 parsel içerisinde dava konusu edilen ve 21.09.2017 tarihli fen bilirkişisinin krokisinde (A), (B), (C) harfleri ile gösterilen taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptaline, ayrı parsel numaraları verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Yerel Mahkeme kararına karşı yasal süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, sınırlarında dereler, tapulama harici yerler ve yol olduğundan bu gibi yerlerin engebeli, eğimli ve taşlık yapıda olan yerlerden olup, kazanılmaya elverişli yerlerden olmadığını, imar ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının tam olarak araştırılması gerektiğini, davacı tarafından yapılan basit işlemlerin imar ihya sayılamayacağını, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının resen gözetilmesi gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/750 Esas - 2020/625 Karar sayılı kararında, dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olduğu, davacının 30 yılı aşkın süredir kullanımında bulunduğu, Hazine adına idari yoldan tapu kaydının oluştuğu 2014 tarihinden geriye TMK'nın 713. maddesinde ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı şartlarının davacı yararına gerçekleştiği sonucuna varıldığından, davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davalı Hazinenin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-3 maddesi gereğince reddine; kamu düzeni bakımından yapılan inceleme sonucunda ise, dava konusu taşınmazın Maliye Hazinesi adına tapuda kayıtlı olması ve davanın "tapu iptali ve tescil" davası olması nedeniyle davanın kabulü ile birlikte davacıdan harç alınmamasına ve yatırılan harçların davacıya iadesine karar vermek gerekirken, bakiye harcın davacıya yüklenmesinin ve alınan harçların davacıya iadesine karar verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, HMK'nın 353/1-b.2-3. maddeleri gereğince, İlk Derce Mahkemesi kararı kaldırılıp harç yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi, temyiz dilekçesinde, delillerin takdiri ve olaya uygulamasında hataya düşüldüğünü, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğinin bulunmadığını, imar-ihyası tamamlanmayan ve hak düşürücü süre içinde açılmayan bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Birecik ilçesi, Aslanlı Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında tescil harici bırakılan, 12.05.2015 tarihinde yapılan idari işlemle 356 parsel sayılı taşınmaz olarak hali arazi vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmaza yönelik iptal-tescil isteminden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, ‘’Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3.) numaralı bentte yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunuun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 10/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.