"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : BOZOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı Hazine, ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı Hazine, ... ve ... vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.3 maddesi gereğince esastan ayrı ayrı reddine, HMK’nın 353/1-b/2-3 maddesi gereğince kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacı, dava dilekçesine ekli krokilerde gösterilen 55.536,65 metrekare ve 42.546,88 metrekare yüzölçümündeki çekişmeli taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında taşlık alan olarak tapulama harici bırakıldığını, 30 yıl süreyle malik sıfatıyla kendi tasarrufunda bulunduğunu, taşınmazlar üzerinde 30 yaşlarında Antep fıstığı dikili olduğunu, dava konusu yerlerin köy orta malı olmadığı gibi Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan kamuya tahsis edilmiş olan arazilerden de olmadığını ileri sürerek, imar ihya ve zilyetliğe dayalı olarak, TMK'nın 713. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine göre adına tescili talebiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalılar, davacı açısından kanunda öngörülen kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek gerekli araştırmanın yapılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bozova Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/95 Esas, 2018/247 Karar sayılı kararında, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 1976 yılında taşlık olarak tescil harici bırakıldığı ve davanın açıldığı tarih olan 15.02.2016 tarihine kadar 3402 sayılı Kanun'un 14. ve 17. maddelerinde tapusuz taşınmaz tescilinin öncelikli şartı olan imar ve ihya işleminin davacı tarafından tamamlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 06.04.2017 tarihli fen raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 42.857,81 metrekarelik bölüm ile (B) harfiyle gösterilen 56.096,70 metrekarelik bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Yerel Mahkeme kararına karşı yasal süresi içerisinde, davalı Hazine, ... ve ... vekilleri tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı Maliye Hazinesi vekili özetle; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle, kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı ... Belediyesi vekili özetle; Yerel Mahkemece taşınmazın yirmi yıl aralıksız ve nizasız kullanıldığı ve taşınmazın orman vasfında olup olmadığı hususlarında yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle, kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı ... Belediyesi vekili özetle; Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 02/07/2013 tarihli ve 2013/2629-10363 E.-K. sayılı ilamında belirtildiği şekilde bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın ve imar ihya yoluyla kazanmanın şartları oluşmadığı halde davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
3. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/854 Esas, 2020/687 Karar sayılı kararında, dava konusu (A) harfiyle gösterilen 42.857,81 metrekare ve (B) harfiyle gösterilen 56.096,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların imar ihyası tamamlandıktan sonra antep fıstığı ağaçları dikilmek suretiyle 20 yılı aşkın bir süredir, davasız ve aralıksız olarak ve malik sıfatıyla zilyet olarak davacı tarafından tasarruf edildiği, taşınmazlar üzerinde 20-45 yaşları arasında kapama antep fıstığı ağaçlarının bulunduğu, dolayısıyla imar ihya ve zilyetlikle taşınmaz iktisabına ilişkin yasal koşulların davacı lehine gerçekleştiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından usulüne uygun olarak keşif uygulamasının yapıldığı, alınan rapor ve beyanlar ile imar ihya ve zilyetlik durumlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu, sonuç olarak davalıların istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalılar Maliye Hazinesi, Bozova Belediyesi ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.3 maddesi gereğince esastan ayrı ayrı reddi ile kamu düzeni bakımından yapılan incelemede, davacının dava ettiği (A) harfiyle gösterilen yerin yüzölçümünün 42.857,81 metrekare, (B) harfiyle gösterilen yerin yüzölçümünün 56.096,70 metrekare olduğu ve davacı tarafından dava dilekçesi ekinde ibraz edilen kroki ile fen bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilen dava konusu alanların yüzölçümleri arasındaki farkın hesap hatasından kaynaklandığı, taşınmazların yüzölçümlerinin yerel mahkeme hükmündeki gibi yazılması halinde infazda tereddüt hasıl olacağı anlaşıldığından, yerel mahkeme kararındaki yüzölçümü miktarlarının düzeltilmesi ve taşınmazların vasıflarının belirtilmesi suretiyle, HMK'nın 353/1-b.2-3 maddeleri gereğince yerel mahkeme kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmaz bölümünün Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve davacı lehine iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmaz bölümünün imar kapsamında olduğunu, zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini, İstinaf tarafından verilen kabul kararının yanlış olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında "taşlık" vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmazların, davacı adına tescili isteğinden ibarettir. Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, Şanlıavşar Mahallesi çalışma alanında 1976 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında dava konusu taşınmaz “taşlık” vasfıyla tescil harici bırakılmıştır.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediyesi vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı 26.589,62 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Belediyesinden alınmasına, 03/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.