"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı ..., Afyonkarahisar ili, .... ilçe, ..... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 212 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 14. ve 17. maddeleri gereğince zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği ve sit alanı içerisinde kaldığı belirtilerek Hazine adına tespitinin yapıldığını, halbuki dava konusu taşınmazın evvelinde babası ve bilahare taksimen intikali sonucunda kendisi tarafından imar ve ihyasının yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptalini ve adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, davaya konu taşınmazın Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 14/01/2000 tarihinde 1040 sayılı kararla "...yapılanmaların kontrol altına alınamaması nedeniyle yoğunlaşan yapıların bulunduğu..." gerekçesiyle tarihi sit alanı olarak ilan edildiğini, davacı lehine 1. derece sit alanlarında mülkiyete cevaz veren yasa değişikliği tarihi olan 2007 yılından dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi geçmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.12.2018 tarihli 2017/246 Esas, 2018/1104 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, dava konusu 212 ada 28 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, taşınmazın "Kocatepe tarihi sit alanı içerisinde kaldığına" ilişkin şerhin tapu kaydı beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Zilyetliğe dayalı taşınmaz iktisaplarında, aranılan zilyetliğin ekonomik amaca uygun olan zilyetlik olduğu halde mahkemece bu duruma dikkat edilmediğini, dava konusu taşınmaz üzerinde ahlat ve alıç gibi kendiliğinden yetişen ağaçlar mevcut olduğunu, dava konusu taşınmazın imar ve ihya edilmediğini, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunun 15. maddesine göre milli park kapsamında kalan yerlerin tapuya tescilinin mümkün olmadığını, taşınmazın Kadastro tespiti sırasında Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 2000 tarihli kararıyla Kocatepe Tarihi Sit alanı ilan edilmesi nedeniyle Sit alanı olarak Hazine adına tescil edildiğini, sit alanlarının kamunun ortak kullanımında olan ve kamu niteliğinde araziler olduğunu, kadastro işleminin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içerisinde kadastro öncesi sebeplere dayanılarak mülkiyet iddiası ile dava açılabileceğini, 2007 yılında 2863 sayılı yasanın 11 maddesindeki değişiklikle sit alanlarının özel mülkiyete konu olduğu tarihten itibaren zilyetlikle taşınmaz iktisabının sağlanması için 20 yıllık sürenin geçmiş olması gerektiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak dosyanın yerel mahkemeye iadesine veya esas hakkında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 09.09.2020 tarihli 2020/494 Esas, 2020/494 Karar sayılı kararıyla, bilirkişi raporları ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre taşınmaz üzerinde kültür varlığı bulunmadığı, davacı yararına Başkomutan Tarihi Milli Parkı ilan tarihi olan 22/10/1981 itibariyle zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu ve zilyetliğin kadastro tespit tarihine kadar kesintisiz sürdüğü gerekçesiyle, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili özetle; yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerinde ki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuksal sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yapılan kadastro çalışmaları sonucunda çekişmeli 212 ada 28 parsel sayılı 6.830.45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfıyla, beyanlar hanesine "Kocatepe tarihi sit alanı " ve "Osman kızı ...’ın kullanımındadır." şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2863 sayılı Yasa’da 5563 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu 11. madde “Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının malikleri bu varlıkların bakım ve onarımlarını Kültür ve Turizm Bakanlığının bu Kanun uyarınca bakım ve onarım hususunda vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun bu konuda maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanırlar. Ancak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez.” hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 10/10/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.