Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5020 E. 2022/6538 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında köye ait mera vasfındaki taşınmazların davalılar adına tespit edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların davalılar tarafından yirmi yıldan fazla süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurulduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, taşınmazların mera, yaylak, kışlak gibi kamu yararına ayrılan yerlerden olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ALANYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında Alanya ilçesi,.....köyü çalışma alanında bulunan 252 ada 1, 22, 264 ada 15, 22, 23; 251 ada 1, 9; 255 ada 4 ve 268 ada 1 parsel sayılı taşınmazların belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edildiğini, dava konusu taşınmazların tamamı .... köyü tüzel kişiliğine ait ve yıllarca köylüler tarafından kullanılan köy merası olduğu halde kadastro sırasında köy muhtarı ve azalar tarafından davalılar adına tespit yaptırıldığını, Alanya Kadastro Mahkemesinin 2007/258 Esas 2014/15 Karar sayılı kararı ile dava konusu edilen taşınmazların Yargıtay kararında da belirtildiği üzere yayla olduğunun anlaşıldığını, anılan dosyada davacıların aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile yaylak vasfıyla özel siciline tescil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalılar arasında muhtarlık seçimlerinden dolayı siyasi husumet olduğunu, bu yörede önceden mera sınırlaması yapıldığını ve dava konusu yerlerin mera sınırları dışına çıkarıldığını, tarım alanı içinde bırakıldığını, mera sınırlamasına Kaymakamlık ve Hazine dahil hiç kimse itiraz etmediğinden kesinleştiğini, yapılan kadastro tespitininde kesinleştiğini, bu kadar zaman geçtikten sonra bu davanın açılmasının hakkaniyetli olmadığını, dava konusu taşınmazların davalılara atalarından kaldığını ve mirasçıları tarafından taksim edildiğini, eskiden beri zilyet edip ekip biçtikleri yerin mera ile hiçbir ilgisinin olmadığını, beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/05/2009 tarihli ve 2016/427 E. 2019/288 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, Alanya ilçesi, Karapınar Mahallesi, Yayla mevkiinde kain 251 ada 1 ve 9 parsel, 252 ada 1 ve 22 parsel, 255 ada 4 parsel, 264 ada 15, 22 ve 23 parsel ve 268 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların yayla vasfı ile sınırlandırılarak, özel siciline kayıt edilmesine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/a maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazların müvekkillerinin atasından kaldığını ve mirasçılar arasında taksim yapıldığını, eskiden beri zilyet olarak tasarruf ettiklerini, ekip biçtiklerini, mera ile hiçbir ilgisinin kalmadığını, bu durumun mera sınırlaması ile sabit olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 23/06/2020 tarihli ve 2020/30 E. 2020/391 K. sayılı kararıyla; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesi, “Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.

Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.

Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.’’ hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (IV/3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, yatırılan harcın 3402 sayılı Yasa'nın 36/A maddesi gereğince istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 10/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.