"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacılar vekili, davacıların murislerinden intikalen gelen 224 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalı adına kayıt ve tescil gördüğünü, davacıların bu taşınmazda miras hisseleri oranında hak sahibi olduğunu ileri sürerek taşınmazın davacıların miras hisseleri oranında iptali ile adlarına tapuya kayıt ve tescile karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın tarafların ortak miras bırakanından intikal eden bir taşınmaz olmadığını, bu taşınmazın davacı ve davacıların dedesi olan ...'ya ait olduğunu, ...'nın bu taşınmazı ölünceye kadar bakma akdi ile davacının ağabeyi olan ......'ya devir ettiğini, davacının taşınmazı ağabeyinden satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli 2013/395 E. 2014/486 K. sayılı kararıyla; her ne kadar davalı tanıkları dava konusu taşınmazın kök muris ... tarafından ...’ya ölünceye kadar bakma akdi ile verildiğini ve ...’nın davalıya taşınmazı sattığını beyan etmişlerse de, tarafsız mahalli bilirkişilerin böyle bir akitten haberleri olmadıkları ve yine ...’nın taşınmazı davalıya sattığını bilmedikleri yönündeki beyanları ile davalının taşınmazın ölünceye kadar bakma karşılığında ...’ya devredildiği ve onun da kendisine sattığı hususunda akrabalık bağı bulunan tanık beyanları dışında delil sunamadığı ve dava konusu taşınmazın, davacılar ve davalının kök murisi ...'ten intikalen geldiği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 224 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.03.2014 tarihli 2014/275 Esas ve 2014/270 Karar sayılı veraset ilamında davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 21/03/2016 tarihli 2015/5450 E. 2016/2952 K. sayılı kararıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kök muris ...'ün sağlığında çekişmeli taşınmazı torunu ......'ya bağışlayıp bağışlamadığı, ...'nın da bu taşınmazı davalı ...'a satıp satmadığına ilişkin olduğu, Mahkemece, davalı tarafın gösterdiği tanık beyanlarına davalı ile yakın akraba olmaları nedeniyle itibar edilmediği belirtilip, taşınmazın tarafların kök murisi ...'ten intikal ile geldiği kabul edilerek karar verilmiş ise de, ...'ün sağlığında taşınmazı torunu ......'ya bağışlayıp bağışlamadığı, ...'nın davalı taşınmazı dedesi kök muris ...'ün ölümünden önce kullanıp kullanmadığı, davalı ...'ın kullanımının hangi tarihten itibaren ve kendi adına mı yoksa ... adına mı olduğu araştırılmadan karar verildiği, ayrıca davacılar tarafından, dinlenen davalı tanıklarının, HMK'nın 255. maddesi uyarınca davada yararları bulunduğu gibi tanıklıklarının doğruluğu konusunda kuşku gerektiren sebepler olduğu iddia ve ispat edilmediği gibi, ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş oldukları, akrabalık veya diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı dikkate alınmadan, Mahkemece davalı tanık beyanlarına davalı ile kan bağı bulunması nedeniyle itibar edilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu vurgulanarak, öncelikle kök muris ...'ün terekesi belirlenerek mirasçılar arasında yöntemince taksime tabi tutulup tutulmadığı, varsa taksimde kime, neresi ve hangi taşınmazların düştüğü, her bir mirasçının payına karşılık ne aldığı, taşınmaz almayan mirasçıların paylarına karşılık ne aldıkları, taşınmaz alanların aldıkları taşınmazların akıbetlerinin ne olduğu, varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanak ve tapu kayıt örnekleri getirtilip araştırma yapılması, yapılan tespitin kadastro gününe kadar bozulup bozulmadığı gibi hususların tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılması, daha sonra mahallinde tarafsız, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve ...nın 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında kök muris ...'ün nizalı taşınmazı torunu ...'ya bağış yapıp yapmadığı hususunda taraflara gerektiğinde yeni tanık bildirme hakkının hatırlatılması suretiyle tarafların bildireceği tanıklar da hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, taşınmazın geçmişte kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, ...'nın taşınmaz üzerinde kullanımı varsa kendisine izafeten mi, yoksa dedesi ... adına mı sürdürüldüğünün kesin olarak belirlenmesi, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılması, taşınmazın kök muris ... tarafından ...'ya bağışlanmadığı sonucuna varılması halinde ... terekesinin taksim edilip edilmediğinin değerlendirilmesi, taksimin de yapılmadığının anlaşılması halinde ...'ün veraset ilamındaki payları oranında davanın kabulü gerektiğinin gözetilmesi ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi, kabule göre de Mahkemece taşınmazın kök muris ...'ten kaldığı kabul edildiği halde hüküm yerinde ...'nın veraset ilamındaki davacı payları yönünden karar vermek yerine ... oğlu ...'ya ait Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.03.2014 tarihli 2014/275 Esas ve 2014/270 Karar sayılı veraset ilamına göre ... mirasçılarından dava açan ..., ... ve Birten...'nın miras payları oranında iptal ile adlarına kayıt ve tescile karar verilmesinin de isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/06/2020 tarihli ve 2016/323 E. 2020/181 K. sayılı kararıyla; keşifte dinlenilen tanık beyanlarından da anlaşıldığı üzere; kök muris ...'ün dava konusu taşınmazı ...'ya bağışladığı, kök Muris ...'ün sağlığında da ...'nın taşınmazı kullandığı, ...'nın sağlığında dedesi ile ilgilendiği, ve birlikte yaşadıkları, ...'nın taşınmazı kendi adına kullandığı, sonrasında dava konusu taşınmazın davalı ...'a bedel karşılında sattığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, bozma kararında belirtilen araştırmaların yapılmadığını, ... terekesinin tespit edilmediğini, taksim yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmadığını, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile taşınmazın ...’ya bağışlanmadığının ortaya çıktığını ve terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucu Ordu ili .... ilçesi .... köyü çalışma alanında bulunan 224 ada 1 parsel sayılı 2.162,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ......’nın ceddinden intikalen malı iken 1987 yılında ...’ya belirlenemeyen bir bedelle sattığı belirtilerek, fındık bahçesi vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14.maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. ” düzenlemeleri yer almaktadır.
6.3 Değerlendirme
(IV/2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.