"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacının istinaf başvurusunun vekalet ücretine ilişkin olarak kabulüne dair verilen karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazların, Antalya Havalimanı 3. pisti için yapılan kamulaştırma planı dahilindeki kapanmış kadastral yolların ihdasen tescili ile oluştuğunu, bu taşınmazların ilk olarak sahte belgelerle Çalkaya Belediyesi adına yolsuz şekilde tescil edildiğini, bilahare Devlet Hava Meydanları İşletmesi tarafından kamulaştırıldığını, daha önce vekil eden Belediye tarafından yolsuz tescil sebebiyle Devlet Hava Meydanları İşletmesi ile Aksu Belediye Başkanlığı (Çalkaya Belediye Başkanlığının kapanması sebebiyle) aleyhine davalar açtıklarını, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazların Çalkaya Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği tarihte, Muratpaşa Belediyesinin hudutları dahilinde olduğunun kabul edildiğini, bu kararların Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiğini, mutlak butlanla batıl bir işleme dayalı olarak yapılan yolsuz tescilin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile vekil eden Belediye adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kamulaştırma işlemlerinin, ilgili Tapu Müdürlüğünce bildirilen tapu kayıtları üzerinden işlem yürütülerek yapıldığını, taşınmazların bedelinin ödendiğini ve kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını, bu nedenle davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. İhbar olunan Aksu Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bir bölümünün imar planı kapsamına alındığı tarihte Çalkaya Belediyesinin sınırları içerisinde bulunduğunu, taşınmazların bir kısmının ise S.S. Maki Arsa Konut Yapı Kooperatifi ve S.S. Beyaz Saray Konut Yapı Kooperatifinden tahsis yoluyla alındığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacının sebepsiz zenginleşmiş olacağını, davacının daha önce açtığı davaların eldeki dava yönüyle kesin hüküm teşkil edeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli ve 2014/200 Esas, 2019/207 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tamamının kadastro yollarından ihdasen Çalkaya Belediyesi adına tescil edildiği, ancak taşınmazların esasen Muratpaşa Belediyesinin sınırları içerisinde kaldığı, taşınmazların daha sonra ... tarafından kamulaştırıldığı ve dosya kapsamına göre, kamulaştırma bedelinin tapu kayıt maliki olan Çalkaya Belediyesine (Çalkaya Belediyesi sonradan kapatılarak Aksu Belediyesi olmuştur.) ödendiği, davalı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün, kapatılan Çalkaya Belediyesi ile davacı arasındaki hukuki ilişkiyi veya yolsuz tescil durumunu bildiğine dair dosya arasında delil bulunmadığı, davalının TMK'nın 1023. maddesine göre iyiniyetli 3. kişi olduğu, iyiniyetli 3. kişinin tapuya güvenerek edindiği mülkiyet hakkının korunması gerektiği, davacı tarafından aynı konuda davalı aleyhine dava açıldığı ve Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği de göz önünde bulundurularak, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın yerinde olmadığını, vekil eden Belediye tarafından daha önce açılan davaların, eldeki dava yönüyle kesin hüküm oluşturmadığını, dava konusu taşınmazlar üzerindeki mülkiyet haklarını daha önce açtıkları davalar ile kanıtladıklarını, yolsuz tescille oluşan tapu kayıtlarının, iyiniyetli 3. kişilere mülkiyet hakkı kazandırmayacağını, kararda açıkça belirtilmemişse de harç yönüyle davanın usulden reddine dair hüküm kurulmuş gibi hesaplama yapılmışken, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olmadığını ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 25.06.2020 tarihli ve 2019/738 Esas, 2020/412 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların 1998 yılında kapanan kadastral yollar nedeniyle idari yoldan tapu siciline tescil edildikleri, taşınmazların tapuya ilk tescil edildikleri tarihte davacı ... sınırları içerisinde oldukları, ancak sahte belgeler ile dava dışı, kapanan Çalkaya Belediyesi adına tescil edildikleri, daha sonra DHMİ tarafından Antalya Havalimanı 3. Pist Kamulaştırma sahası kapsamında kamulaştırılmak suretiyle mülkiyetinin davalı DHMİ’ye geçtiği ve tapuya tescil edildiği, taraflar arasında görülen Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.04.2006 tarihli ve 2002/994 Esas, 214 Karar sayılı kararın, kamulaştırma öncesi mülkiyet hakkı sahibinin huzuruyla görülmesi
zorunlu olduğundan, husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmek suretiyle kesinleştiğinden taraflar arasında kesin hüküm oluşturmadığı, davacının belirtilen davadan sonra dava dışı kapanan Çalkaya Belediyesinin bağlandığı Aksu Belediyesine karşı, Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada, Mahkemenin 09.11.2010 tarihli ve 2010/17 Esas, 319 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazların kamulaştırma öncesinde Muratpaşa Belediyesi hudutları dahilinde kaldığının tespitine karar verildiği, eldeki davada da kamulaştırma işlemine yönelik bir talep bulunmadığı, kamulaştırma işlemi öncesinde tespit edilen mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açıldığına göre, kamulaştırma işleminin halen ayakta olduğu, Muratpaşa Belediyesinin kamulaştırma bedeli kendisine ödenen ilgili belediyeye karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tazminat istemi hakkının bulunduğu, davanın esastan reddine karar verilmesi nedeniyle, eldeki davada belirlenen dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak nispi olarak davalı lehine belirtilen vekalet ücretinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 366.538,24 TL olarak nispi şekilde belirlenmesi gerekirken, fazla şekilde hesaplanmasının doğru olmadığı, bu nedenle davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf nedeninin yerinde olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesiyle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli ve 2014/200 Esas, 2019/207 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL haçtan davacı tarafından peşin olarak ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 474.606,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 474.551,93 TL harcın davacıya iadesine,
Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 366.538,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine,
Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde gider avansından kullanılmayan kısım kalması durumunda bunun yatıran tarafa iadesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesince tekrar hesaplanan vekalet ücretinin de hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesi; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”
3.2.2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 30/2. maddesi; “Taşınmaz mala; kaynak veya irtifak hakkına ihtiyacı olan idare, 8 inci madde uyarınca bedeli tespit eder. Bu bedel esas alınarak ödeyeceği bedeli de belirterek mal sahibi idareye yazılı olarak başvurur. Mal sahibi idare devire muvafakat etmez veya altmış gün içinde cevap vermez ise anlaşmazlık, alıcı idarenin başvurusu üzerine Danıştay ilgili idari dairesince incelenerek iki ay içinde kesin karara bağlanır.”
3.2.3. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 30/5. maddesi; Bu suretle devir alınan taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve devir amacı veya devreden idarenin izni dışında başkaca bir kamusal amaçla kullanılamaz. Aksi takdirde devreden idare, 23 üncü madde uyarınca taşınmaz malı geri alabilir. Bu husus tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilir.
3.2.4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 77. maddesi; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Antalya ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan 2328, 2329, 2330, 2331, 2332, 2333, 2334, 2335 ve 2336 parsel sayılı taşınmazlar ile Antalya ili, .... ilçesi, ..... Mahallesinde bulunan 4439, 4440, 4441 ve 4442 parsel sayılı taşınmazlar, 09.10.1998 tarihinde ihdasen Çalkaya Belediye Başkanlığı adına tescil edilmiş, 21.10.1998 tarihinde taşınmazların bir kısmı S.S. .....Konut Yapı Kooperatifi adına, bir kısmı ise S.S.... Konut Yapı Kooperatifi adına satış sebebiyle tescil edilmiş, 05.02.1999 tarihinde ise taşınmazların tamamı tekrar tashih sebebiyle Çalkaya Belediye Başkanlığı adına tescil edilmiş ve 16.04.1999 tarihinde ise taşınmazlar kamulaştırma sebebiyle ... adına tescil edilmiştir.
Davacı ... tarafından, ... aleyhine, eldeki davada dava konusu olan taşınmazların, yolsuz şekilde Çalkaya Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği, bilahare taşınmazların ... tarafından kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedelinin ise Çalkaya Belediyesine ödendiği ileri sürülerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile vekil eden belediye adına tesciline karar verilmesi istemiyle Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Mahkemenin 23.09.2008 tarihli ve 2008/250 Esas, 337 Karar sayılı kararıyla, davanın kamulaştırma işlemine ilişkin olmayıp, kamulaştırma öncesi mülkiyetin tespiti istemine ilişkin olduğu, bu durumda davanın kamulaştırma öncesi mülkiyet hakkı sahibinin huzuruyla görülmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş; karar, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir.
Davacı ... tarafından, Aksu Belediye Başkanlığı aleyhine, eldeki davada dava konusu olan taşınmazların, Muratpaşa Belediyesi sınırları içerisinde bulunmasına rağmen yolsuz şekilde Çalkaya Belediyesi adına ihdasen tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazların tapuya tescil edildiği tarihte Muratpaşa Belediyesi sınırları içerisinde olduğunun tespiti istemiyle Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Mahkemenin 09.11.2010 tarihli ve 2010/17 Esas, 2010/319 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne, dava konusu 2328, 2329, 2330, 2331, 2332, 2333, 2334, 2335, 2336, 4439, 4440, 4441 ve 4442 parsel sayılı taşınmazların Çalkaya Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği tarihte Muratpaşa Belediyesi hudutları dahilinde kaldığının tespitine karar verilmiş; karar, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir.
Dosya içeriğine, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.