"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde özetle; davalıların kardeşleri olduğunu, dava konusu 139 ada 12, 13, 14, 141 ada 28, 146 ada 5, 6, 7, 8, 154 ada 1, 18, 155 ada 10, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların, davalı tarafla müşterek murisleri olan babaları ... ile anneleri Mafiye’den geldiğini ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, murislerin terekesi taksim edilmediğinden taşınmazlarda kendisinin de miras payı olduğunu ileri sürerek, taşınmazların murislerinden gelen miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davalının kardeşi olduğunu, dava konusu taşınmazların davacının da iddia ettiği gibi murislerinden geldiğini ancak davacının taşınmazlardaki miras payını kendisine sattığını, satış senedinin muhtarlıkta düzenlendiğini ancak söz konusu senedin azalara imzalatılması düşüncesi ile muhtarda kaldığını, geçen zaman içerisinde kaybolduğu gerekçesiyle senedin muhtar tarafından kendisine iade edilmediğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
3. Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiş, bilahare ... 20/01/2015 tarihli celsedeki beyanında; davacının davasının doğru olduğunu, dava konusu taşınmazların tamamında davacının da hakkının bulunduğunu ve davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/02/2016 tarihli, 2014/448 Esas, 2016/152 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murisinden geldiği, davalılardan .... ve ......’ın davayı kabul ettiği, davalı ... tarafından satın alma iddiasında bulunulmuş ise de bu iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle; davanın kabulüne, dava konusu 139 ada 12, 13, 14; 141 ada 28; 146 ada 5, 6, 7, 8; 154 ada 1, 18; 155 ada 10, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların davacının miras hissesi oranında iptali ile iptal olan hisselerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23/01/2019 tarih, 2016/5065 Esas, 2019/154 Karar sayılı kararıyla; “dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak, Mahkemece hüküm kurulurken davacının miras hissesi açıkça belirtilmediği gibi, muris ...’ın veraset ilamı dosya içerisine alınarak buna atıfta da bulunulmadığı, bu haliyle hükmün infazının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenle kabulü ile hükmün bozulmasına” karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/10/2019 tarihli, 2019/95 Esas, 2019/236 Karar sayılı kararıyla; bozma kararı sonrası dosya arasına aldırılan tarafların müşterek murislerinin mirasçılık belgesi ve hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca, davanın kabulüne, dava konusu 139 ada 12, 13, 14; 141 ada 28; 146 ada 5, 6, 7, 8; 154 ada 1, 18; 155 ada 10, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının davacının miras hissesi (Ordu ....... Noterliğinin ...... yevmiye nolu 23 Ekim 2019 tarihli muris .......'ın veraset ilamındaki mirasçı ...'nin payı 1575/11760) oranında iptali ile iptal olan hisselerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanıklarının yemin etmekten çekindikleri için bildiklerini anlatmadığını, bu nedenle maddi gerçeğin ortaya çıkarılamadığını, bilirkişi raporlarına ilişkin itirazlarının Mahkemece dikkate alınmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Ordu ili, ..... ilçesi, ...... köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 139 ada 12 parsel sayılı 4.021,73 metrekare, 141 ada 28 parsel sayılı 47,28 metrekare, 146 ada 7 parsel sayılı 541,69 metrekare, 154 ada 1 parsel sayılı 740,80 metrekare, 154 ada 18 parsel sayılı 128,57 metrekare ve 155 ada 10 parsel sayılı 1.196,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Dava konusu olup, temyize konu olmayan ve aynı çalışma alanında bulunan 139 ada 13 parsel sayılı 3.140,85 metrekare, 146 ada 6 parsel sayılı 3.937,70 metrekare ve 155 ada 13 parsel sayılı 1.354,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına; 139 ada 14 parsel sayılı 3.412,81 metrekare, 146 ada 5 parsel sayılı 2.576,37 metrekare, 146 ada 8 parsel sayılı 499,87 metrekare ve 155 ada 14 parsel sayılı 878,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise davalı ..... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesi; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
6.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 701. maddesi; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”
6.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükmünü içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Davacı ..., dava konusu 139 ada 12, 13, 14, 141 ada 28, 146 ada 5, 6, 7, 8, 154 ada 1, 18, 155 ada 10, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların, davalı tarafla müşterek murislerinden geldiğini, murislerin terekesi taksim edilmediğinden taşınmazlarda kendisinin de miras payı olduğunu ileri sürerek, taşınmazların murislerinden gelen miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında davalılardan .... ve ... davayı kabul etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murisinden geldiği, davalılardan ... ve ...’ın davayı kabul ettiği, davalı ... tarafından satın alma iddiasında bulunulmuş ise de bu iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm yalnızca 139 ada 12, 141 ada 28, 146 ada 7, 154 ada 1, 18 ve 155 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle, taşınmazların tapu kayıt maliki olan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava ve temyize konu 139 ada 12, 141 ada 28, 146 ada 7, 154 ada 1, 18 ve 155 ada 10 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kararın, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23/01/2019 Tarih, 2016/5065 Esas, 2019/154 Karar sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, Mahkemece 22/10/2019 tarihli celsede, davayı kabul eden ... ve ... aleyhine açılan davanın, eldeki davadan tefrik edilerek Mahkemenin ayrı esaslarına kaydedilmesine karar verilmiş ve yargılamaya ... aleyhine açılan dava yönüyle devam edilmiştir.
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Mahkemece ..... ve ... aleyhine açılan davaların eldeki davadan tefrikine karar verildiği halde, dava ve temyize konu taşınmazlarla birlikte, .... ve ... adına kayıtlı taşınmazlar hakkında da yeniden hüküm kurulmuş olması ve hüküm kurulurken atıfta bulunulan muris ...’a ait mirasçılık belgesinin tarihinin yanlış yazılmış olması isabetsiz ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönüyle düzeltilmesi gerekmiştir.
6.3.2. Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede; ... aleyhine açılan ve Mahkemece eldeki davadan 22/10/2019 tarihli celsede tefrikine karar verilen davanın, Mahkemenin 2019/410 Esasına kaydedildiği, ... aleyhine açılan ve Mahkemece eldeki davadan tefrikine karar verilen davanın ise Mahkemenin 2019/411 Esasına kaydedildiği, bu davalarda Mahkemece yapılan yargılama sonunda, eldeki davada dava konusu olan 139 ada 12, 13, 14, 141 ada 28, 146 ada 5, 6, 7, 8, 154 ada 1, 18, 155 ada 10, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların tamamı ilgili olarak, eldeki davada olduğu gibi yeniden davanın kabulüne karar verildiği ve kararların temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Eldeki davada dava konusu olup, temyize konu olmayan ... ve ... adına kayıtlı taşınmazlara yönelik davanın, eldeki davadan tefrikine karar verilmiş olması ve tefrik edilen dava dosyalarında yapılan yargılama sonunda, davanın konusu olmayan diğer taşınmazlarla ilgili yeniden hüküm kurulmuş olması isabetsiz ise de, söz konusu kararlar kesinleşmiş olduğundan bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, az yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 1. fıkrasının 1. satırında yer alan “139 ada 12” kelime ve sayılarından sonra gelen “13” sayısının; 2. satırında yer alan “ve 14” kelime ve sayısının; aynı satırda yer alan “146 ada” kelime ve sayısından sonra gelen “5”, “6” ve “8” rakamlarının; aynı satırda yer alan “155 ada 10” kelime ve sayılarından sonra gelen “13” ve “14” sayılarının hüküm yerinden çıkarılmasına, yine kararın 1. fıkrasının 5. satırında yer alan “23 ekim 2019” tarihinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine, “25/02/2019” tarihinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekliyle, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollaması ve 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde kendisine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.