Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5053 E. 2022/6770 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazların davacı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla tapuya tescilinin talep edilmesine karşı Hazine'nin itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından taşınmaz üzerinde yirmi yıllık zilyetliğin bulunduğu ve 3303 sayılı Yasa'nın Ek 1. maddesi uyarınca tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan hak sahiplerine devrinde sakınca bulunmayanların devredilebileceği gözetilerek, mahkemenin davayı kabulüne ve taşınmazların davacı adına tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istekli davada bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Kadastro sırasında, Bartın ili, .... ilçesi, ..... köyü çalışma alanında bulunan 417, 499, 524 ve 711 parsel sayılı 725.00, 3.375.00, 495,00 ve 938,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, ..... hudutları dahilinde kaldıkları gerekçesiyle tespit harici bırakılmışlardır. Davacı ..., irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine, davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan, özel mülke konu olmasının mümkün olamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.10.2019 tarihli ve 2016/11224 Esas, 2019/6353 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 417, 499, 524 ve 711 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tapunun beyanlar hanesine "3303 sayılı Yasa'nın 3. maddesi uyarınca Havza-i Fahmiye Alanındadır""Altındaki Madenler Devlete Aittir" şerhinin yazılmasına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairece “TMK'nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve menfaati olanlara itiraz hakkı tanınması” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 15.10.2020 tarihli ve 2019/562 Esas, 2020/415 Karar sayılı kararıyla, TMK'nın 713/1. ve Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde düzenleme altına alınan kazanma koşullarının davacılar lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 417, 499, 524 ve 711 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tapunun beyanlar hanesine "3303 sayılı Yasa'nın 3. maddesi uyarınca Havza-i Fahmiye Alanındadır""Altındaki Madenler Devlete Aittir" şerhinin yazılmasına karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yerlerden olduğunu ve bu tür yerlerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazların davacı adına tescili isteğinden ibarettir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "

6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

6.2.4. Taş Kömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair 3303 sayılı Yasa'nın 07/04/2015 tarih ve 29319 sayılı R.G. de yayımlanan 27/03/2015 tarih ve 6637 sayılı Kanunu'nun 25. maddesi ile değiştirilen Ek 1. maddesine göre "Bu Kanun kapsamında kalan ve bu maddeyi ihdas eden 11/11/1999 tarihli ve 4479 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih olan 14/11/1999 tarihinden önce yapılan tapulama ve kadastro çalışmaları sonucunda hükmen de olsa tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmaz mallar ile tescil harici bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler; 14/11/1999 tarihindeki zilyetleri veya fiili kullanıcıları tespit edilmek ve aynı tarih itibarıyla varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle fiili durumlarına uygun olarak ifraz ve/veya tevhit edilmek suretiyle kadastroları yapılarak tapuda Hazine adına tescil edilir ve kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki bilgiler tapu kütüğünün beyanlar hanesine de aynen aktarılır. Tapu kütüğünün beyanlar hanesinde taşınmazın zilyedi/kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişiler veya bunların kanuni ya da akdi halefleri, bu madde kapsamında hak sahibi sayılır. Bu kapsamda yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz. Bu maddeye göre tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmaz mallardan hak sahiplerine devrinde sakınca bulunmayanlar, kadastro işlemlerinin kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde il defterdarlığına veya taşınmazın bulunduğu ilçe mal müdürlüğüne müracaat etmeleri hâlinde hak sahiplerine, 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belirtilen miktarları aşmamak kaydıyla 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 63. maddesine göre hesaplanacak harca esas değeri üzerinden devredilir. ” hükmü getirilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/2.) nolu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmış olmasına göre (IV/3.) numaralı paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasa ile bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.