Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5061 E. 2022/6953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tesciline karar verilen taşınmazın, daha önce başka bir davada tescilli olduğu anlaşılınca, Hazine vekilinin tavzih talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tavzih yoluyla hak ve yükümlülüklerin değiştirilemeyeceği ve hükmü veren mahkemenin hükmü değiştirme yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, tavzih talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tescil davasında verilen tavzih kararı hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, tavzih talebinin reddine ilişkin karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuş, çekişmeli taşınmaz bölümünün Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 04.11.2015 tarihli ve 2015/306 Esas - 2015/1121 Karar sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap edilebilecek türde arazilerden olmamaları nedeniyle davacının davasının reddine, dava konusu taşınmazların niteliği nazara alınarak davalı Hazinenin talebinin kabulü ile 24.10.2013 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 11.296,31 metrekare yüzölçümündeki kısmın bağ vasfıyla, (B) harfiyle gösterilen 5.770,23 metrekare yüzölçümündeki kısmın ise ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Onama Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.03.2018 tarihli ve 2015/19861 E. 2018/1677 K. sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.

3. Onama Kararı Sonrası Tavzih Talebi

Davalı Hazine vekili tavzih dilekçesinde; eldeki dava dosyasının gerekçeli kararının hüküm kısmında; krokide (B) harfi ile belirtilen 5.770,23 metrekarelik kısmın ham toprak olarak Hazine adına tesciline karar verildiğini, Milli Emlak Müdürlüğünün, dava konusu yerin tapusunu alabilmek için Kadastro Müdürlüğüne başvurması üzerine, Kadastro Müdürlüğünce, (B) harfi ile gösterilen yerin, daha önce Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/11/2004 tarih, 2004/568 Esas ve 2004/978 Karar sayılı kararı ile tescil edilen 898 parsel numaralı taşınmaz ile mükerrerlik gösterdiği ve çakıştığının bildirildiğini, bu sebeple hükmün infaz edilemediğini belirterek, bu doğrultuda tavzih kararı verilmesini ve hükmün infaza elverişli hale getirilmesini talep etmiştir.

4. Tavzih Talebi Üzerine Mahkeme Ek Kararı

Mahkemenin 09/10/2020 tarihli ve 2015/306 Esas, 2015/1121 Karar sayılı ek kararıyla, hükmü değiştirecek nitelikte tavzih kararı verilemeyeceğinden tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece verilen karar ile Hazine adına oluşan tapu kaydının infaz edilemez hale getirildiğini ve böylece Hazine aleyhine durum yaratıldığını belirterek, tavzih kararının bozulmasını talep etmiştir.

6.Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tavzih istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

HMK’nın 305. Maddesinde; (1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.

(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez” şeklinde düzenlemiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Hemen belirtmek gerekir ki, hâkim karar verdikten sonra kanun yollarına başvurulup bozulmadığı sürece kendiliğinden kararını değiştiremez. Bu kural, ilk derece mahkemeleri kadar üst derece mahkemeleri için de geçerlidir. Ancak bazı hâllerde hüküm açık olmayabilir, hükmün uygulanması aşamasında tereddütler ortaya çıkabilir ya da birbirine aykırı fıkralar içerebilir. İşte Kanun, açık olmayan, uygulama aşamasında tereddüt yaratan ya da çelişkili olan hükmün açıklanması, tereddüt ve çelişkilerin giderilmesi için "hükümlerin tavzihi" müessesini düzenlemiştir. Kesin hüküm ilkesi, mahkemenin verdiği karara geri dönüp değiştirmesine engeldir. Fakat, bir hükmün anlamının açık olmaması ya da çelişkili hüküm sonuçları içermesi nedeniyle hükmün gerçek anlamının saptanmasında güçlük çekildiği takdirde, tarafların hükmü veren mahkemeye başvurarak hükmün açıklığa kavuşturulmasını isteyebilecekleri genellikle kabul edilmektedir. Böylece, mahkeme verdiği hükmün gerçek anlamını ortaya koymaktan başka bir şey yapmayacağından, bundan kesin hükmün zarar görmesi söz konusu olmayacaktır.

Dosya içeriğine, dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre tavzih yoluyla hak ve yükümlülükler değiştirilmeyeceği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan ek kararın ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.