"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : MUT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne yönelik kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Mut ilçesi .... köyü kadastro tespiti çalışmaları sırasında davacıya ait olan 151 ada 2 parsel numaralı taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı içinde kaldığı gerekçesi ile davalı Hazine adına tespit edildiğini, söz konusu taşınmazın Hazine veya üçüncü şahıslarla hiçbir ilgisinin olmadığını, taşınmazın uzun zamandan beri davacı tarafından nizasız ve fasılasız bu güne kadar kullanıldığını bu taşınmazın üzerinde ve toprak altında herhangi bir tabiat ve kültür varlığının da bulunmadığını belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mut Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/01/2018 tarihli ve 2016/379 E. 2018/19 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı ve zilyetlik yoluyla kazanılmasının mümkün olduğunun anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne çekişmeli 151 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, ... yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mut Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; Kanundaki temel ilkenin tabiat varlıklarının korunması olduğunu, dava konusu yerin, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, özel mülkiyete konu olamayacağını, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, Yerel Mahkeme kararının çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayalı olduğunu belirterek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 08/10/2020 tarihli ve 2019/248 E. 2020/832 K. sayılı kararıyla, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’
3.2.4. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 22.05.2007 tarihli 5663 sayılı Kanunla değişik 11/1. maddesi "...Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca 1. grup tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanındaki taşınmazlar zilyetlik yolu ile iktisap edilemez..." hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3.3.2. Ancak, arkeolog bilirkişi raporuna göre, taşınmazın 3. derecede arkeolojik sit alanında kaldığı anlaşıldığından, tapu kaydına bu hususun şerh verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetsiz ise de, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ:
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, Mut Asliye Hukuk Mahkemesi kararında hükmün 2. fıkrasına “Taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine" cümlesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın 370/2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine dosyanın kararı veren Mut Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 24/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.