"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 146 ada 1 parsel sayılı taşınmazın evvelinde... ve ailesine ait olduğunu, bilahare taşınmazın... tarafından 19/01/1988 tarihinde Noterde düzenlenmiş olan bağış senediyle ... adına ..... Diyanet Vakfı Şubesine bağışlandığını, o tarihten itibaren de taşınmazın vekil eden Vakıf tarafından kullanıldığını, buna rağmen kadastro tespiti sırasında taşınmazın ..... köyü tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildikten sonra tashihen davalı Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil eden Vakıf adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; 6360 sayılı Yasa gereği kurulan devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonunun 18/03/2014 tarihli ek toplantı kararı gereğince, dava konusu taşınmazın kullanımı Diyanet İşleri Başkanlığında olmak üzere mülkiyetinin Hazineye devredildiğini, taşınmazın evvelinde ve halihazırda imam evi olarak kullanıldığını ancak taşınmazın mülkiyetinin Hazineye ait olduğunu, öte yandan eldeki davada hak düşürücü sürenin de geçmiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/537 Esas, 2018/218 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanlarından, davacının dayandığı 19/01/1988 tarihli senedin dava konusu taşınmaza uyduğu, taşınmazın evvelinde...’ya ait olup, 19/01/1988 tarihli senetle köy camisine lojman yapılması amacıyla davacı Vakfa bağışladığı, taşınmazda tespit tarihine kadar davacı Vakıf lehine eklemeli şekilde zilyetlikle iktisap koşulları oluşmasına rağmen taşınmazın kadastro tespitinin .... köyü tüzel kişiliği adına yapıldığı, bilahare köyün tüzel kişiliğinin kaldırılması sebebiyle taşınmazın Hazine adına tashihen devredildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6360 sayılı Yasa gereği kurulan devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonunun 18/03/2014 tarihli ek toplantı kararı gereğince, dava konusu taşınmazın kullanımı Diyanet İşleri Başkanlığında olmak üzere mülkiyetinin Hazineye devredildiğini ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 03/06/2020 tarihli ve 2018/1468 Esas, 2020/343 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, iddia ve savunma ile toplanan delillere, kararın dayandığı hukuka uygun gerektirici nedenlere, mevcut deliller Mahkemece değerlendirilerek takdir edildikten sonra karar verildiğine, dava konusu taşınmazın öncesinde... ve ailesine ait iken 1988 yılına kadar 30-35 yıl zilyet edildiği daha sonra imam evi yapılmak üzere Türkiye Diyanet Vakfına bağışlandığı, üzerine köylülerce imece usulüyle imam evi yapılarak tespit tarihine kadar 20 yıldan fazla süreyle davacı Vakıf tarafından eklemeli olarak zilyet edildiği hususunun mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıklarınca ifade edildiğine, taşınmazın tespitinin önce Kepiç köyü tüzel kişiliği adına yapılıp ardından köyün tüzel kişiliğinin kaldırılması sebebiyle kanunen Hazine adına devredildiğine, bu durumun davacı Vakfın mülkiyet hakkını ortadan kaldırmayacağına, davacı Vakfın taşınmaz iktisap etmesine kanunen ve vakıf senedi açısından bir engel bulunmadığına, diğer deyişle davacı Vakıf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde aranan koşulların oluştuğu belirlendiğine göre, Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davalı Hazine vekilinin Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli, 2017/537 Esas, 2018/218 Karar sayılı kararının kaldırılmasına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde, davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrarla, dava konusu taşınmazda davacının zilyetliğinin bulunmadığını, taşınmaz ve üzerinde bulunan evin uzun yıllardır köyde görevli imamlar tarafından lojman olarak kullanıldığını, dolayısıyla davacının zilyetik iddialarının afaki olduğunu, taşınmaz kanun gereği Hazineye devredilmiş olduğundan, Hazinenin eldeki davada yasal hasım durumunda olduğunu, bu itibarla Hazine aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek, hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Kayseri ili, .... ilçesi, ..... köyü çalışma alanında bulunan 146 ada 1 parsel sayılı 195,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadimden beri köy cami lojmanı olarak kullanıldığı gerekçesiyle 2 katlı kargir cami lojmanı ve arsası vasfıyla .... köyü tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare tashihen devir nedeniyle 17/04/2014 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir.
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763/1. maddesinde; “Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir.”
3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, Mahkemece kararın (IV/3) no.lu paragrafında belirtilen gerekçeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. Maddesi gereğince ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 13/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.