Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5103 E. 2022/7148 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, miras bırakanlarına ait olduğunu iddia ettikleri taşınmazın Hazine adına tesciline ilişkin tapu kaydının iptali ve kendi adlarına tescili istemleri.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydının 1972 yılında kesinleştiği ve davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ÇERKEZKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili, 1324 parselin Çerkezköy Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/14 D.iş sayılı dosyasında tespit edilen güney kısmındaki 18.855,92 m2 lik kısmının davacıların miras bırakanı .....'a ait olduğunu, Türk Silahlı Kuvvetleri yetkililerinin kadastro çalışmalarından önce araziye bina yapılarak garnizon oluşturulacağı, taşınmazın kamulaştırılacağı veya yerine başka yer verileceği hususunda beyanda bulunduklarını, tapu kaydına da askeri tesis şerhi düşüldüğünü, parsel üzerindeki şerhin ise 2004-2007 yılları arasında haberleri olmaksızın kaldırıldığını, Kızılpınar Belediyesince 12/01/2007 tarihinde imar uygulamasıyla muhtelif parseller oluştuğunu, mülkiyet haklarının yolsuz tescille ortadan kaldırıldığını ileri sürerek, 1324 parselin Çerkezköy Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/14 D.İş sayılı dosyasında tespit edilen 18.855,92 m2 kısmına ilişkin (imar uygulaması ile gittiği parsellerdeki tapu kayıtlarının, park ve yollarda dahil olmak üzere) tapu kaydının iptali ile davacıların miras hisseleri oranında adlarına tesciline; olmadığı takdirde dava tarihi itibariyle değerinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Asli müdahil vekili, ...’nin de kök muris .... ... mirasçısı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile tüm mirasçıların hisseleri oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde değerin ve zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, 1324 parselin Hazine adına tapuda kayıtlı olduğunu, imar uygulandığını, dava dilekçesinde adı geçenlerin taşınmazla bağları olsaydı dahi kadastro öncesi nedenlere dayalı dava açma süresinin dolduğunu, dava konusu taşınmazın 1972 yılında tapulama sonucu Hazine adına tescil gördüğünü, bu tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Çerkezköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.05.2017 tarihli 2016/278 E. 2017/376 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu 18.09.1972 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, davanın ise 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde yer alan 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 28/03/2016 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davacılar ve asli müdahilin davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın kabulü yerine reddinin haksız olduğunu ileri sürerek, Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 09.06.2020 tarihli 2019/796 Esas, 2020/809 Karar sayılı kararıyla; tutanağın kesinleştiği tarih olan 25.08.1972 tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın kabulü yerine reddinin haksız olduğunu ileri sürerek, kararın bozulması gerektiğini savunmuştur.

3.Gerekçe

3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Tekirdağ ili, .... ilçesi, .... Mah/Köyü çalışma alanında bulunan 1324 parsel sayılı 48.500,00 m2 yüzölçümlü taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu ve 1958 yılında askeriyenin üzerine binalar inşa ettiği belirtilerek Hazine adına tespit ve 25/08/1972 tarihinde tapuya tescil edildiği, taşınmaz üzerinde askeri saha olduğu ve Milli Savunma Bakanlığı lehine intifa hakkı bulunduğuna dair beyanlar hanesindeki şerhlerin terkin edildiği anlaşılmaktadır. 1324 parselin 12/01/2007 tarihinde imar uygulaması ile sayfasının kapatıldığı, 506 ada 6, 514 ada 1 ila 6 ve 9 ila 16, 515 ada 10 ila 18,...parsellerin oluştuğu görülmüştür.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” düzenlemesi yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (III.) numaralı paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 31/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.