"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : SARIKAMIŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine yönelik kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Kars ili.... ilçesi .... köyünde bulunan 116 ada 41 parsel sayılı taşınmazın 1964 yılında Toprak Komisyonunun yaptığı çalışmalarda 301-1578-1579-1408 parseller ile sınırlandırılarak şahıslar adına yazıldığını, 1578 ve 1579 parselin öncesinde Hazine adına kayıtlı 1409 parselin ifrazı ile oluştuğunu, taşınmazın 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında şartları oluşmadığı halde 116 ada 41 parsel numarası ile davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/01/2018 tarihli ve 2016/648 E., 2018/17 K. sayılı kararıyla; Toprak Tevzi Komisyon çalışmaları sonucu oluşan 301, 1578 ve 1579 no.lu taşınmazların 18/11/1969 tarih cilt: 7, sahife; 734, 737 ve cilt; 2, sahife 205 ile ..... oğlu ..... ve .... oğlu.....adlarına tapuya bağlandığı, 1408 no.lu parselin .....oğlu..... adına dağıtımının yapıldığı, ancak tapu siciline tescil edilmediği anlaşılmakla birlikte; 1409 no.lu tevzi parselinin ifrazı sonucu oluşan 1578 ve 1579 no.lu tevzi parsellerinin kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaza uygulanmasının hukuka uygun olduğu ve zilyet olan kişinin bu yerde 20 yıllık zilyetlik süresini doldurduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde nizasız ve fasılasız eklemeli zilyetliğin halihazırda devam ederek tarımsal faaliyette bulunulduğunun, mahalli bilirkişilerin anlatımlarıyla anlaşıldığı, fen bilirkişisi ve harita mühendisinin raporunda da dava konusu yere ait kadastro parseli ile 1955-1984 ve 2004 yıllarına ait hava fotoğraflarının çakıştırılması sonucu bu yerin tarım arazisi olarak kullanıldığı, bitişiğindeki tarım arazileri ile aynı özellikte görüntüye sahip olduğu ve zirai bilirkişi raporunda da dava konusu taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu belirtildiğinden, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yeterli araştırma yapılmadan, soyut, gerekçesiz bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporlarına dayalı olarak usul ve yasaya aykırı şekilde hüküm kurulduğunu, ifadelerine başvurulan yerel bilirkişilerin yaşları itibariyle Komisyon çalışmalarından önceki tarihteki kullanım hakkında bilgi sahibi olamayacaklarını, Komisyon çalışmalarından önceki tarihlere ait hava ve uydu fotoğrafları üzerinde yöntemince inceleme yapılmadığını, zilyetlik ve dönüm araştırması yapılmadığını, Hazineye ait tarla vasıflı taşınmazların da bulunduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 30/10/2020 tarihli ve 2018/993 E., 2020/633 K. sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazineadına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV.3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
24/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.