"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : SARIKAMIŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili, Kars ili, .... ilçesi, .... köyü 116 ada 21 parsel sayılı taşınmazın, Toprak Tevzi Komisyonu çalışmasında 1577 parsel sayısında sınırlandırılarak şahıslar adına kayıtlandığını, ancak evveliyatının Hazine parseli olan 313 no.lu parselin ifrazı sonucu oluştuğunu ve kadastro tespiti sırasında şartları oluşmadığı halde yersiz olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.01.2018 tarihli ve 2016/650 Esas, 2018/102 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın toprak tevzi çalışmaları sonucu 1577 no.lu tevzi parseline isabet ettiği ve tapu kaydının ..... adına oluştuğu, kazandırıcı zamanaşımı koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığını, Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu taşınmazın Hazine adına kaydedildiğini, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığını, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında Hazine adına oluşan tapu kaydı tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığını, vefat eden şahıslardan mirasçılarına kaldığı beyan edilmesine rağmen, taksimin araştırılmadığını, davalı adına aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin yöntemince araştırılmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 09.10.2020 tarihli ve 2018/1098 Esas, 2020/563 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1969 yılında yapılan toprak tevzi çalışmalarında 313 parsel olarak Hazine adına tespit edildiği, daha sonra ifraz edilerek 1576 ve 1577 tevzi parselleri olarak gerçek kişiler adına tevzi edilerek tapu kaydı oluştuğu, tevzi maliklerinden davalıya intikal ettiği belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan gerçeği yansıtmayan bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Kars ili, ..... ilçesi, ..... köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 21 parsel sayılı 12.911,63 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla 18/11/1969 tarihli, 7 cilt 733 sahife sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve Toprak Tevzi Komisyonunun 1969 yılında yaptığı çalışmada 1577 parsel sayısında sınırlandırıldığı ve 18/11/1969 tarihli 7 cilt 733 sahife sayı ile .... adına tapuya bağlandığı ve 1160 tevzi parseli tapuya bağlanmayıp tablendikatifte .... oğlu ... adına dağıtımının yapıldığı, 1577 tevzi maliki .......’ın taşınmazını 1160 tevzi maliki oğlu ...’a 1974 tarihinde haricen hibe ederek zilyetlik haklarını devir ve teslim ettiği edinme kısmında açıklanmak suretiyle ... adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
3.2.İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46. maddesinde, “Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanun'un 37. maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.
Hazine adına tescil edilmiş taşınmaz mallardan iskan suretiyle veya toprak tevzii suretiyle verilen yerler (işlemleri tamamlanmamış olsa dahi) başka bir şart aranmaksızın, hak sahipleri adına tespit ve tescil olunur. Bu şekilde hak sahipleri adına tespit ve tescil işlemleri gerçekleşinceye kadarki süre içinde evvelce tahakkuk ettirilenler de dahil olmak üzere ecrimisil alınmaz.” düzenlemesi yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) numaralı paragrafında yer verilen Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370'inci maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 31/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.