Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5118 E. 2022/4378 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetlik, imar-ihya ve satın alma yoluyla kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapulama paftasına göre taşlık-kayalık niteliği ile tescil harici bırakılmış olsa dahi, imar planına alınmış olması, orman sınırı dışında bulunması ve davacının zilyetlik koşullarını yerine getirmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ ALANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, Davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I.DAVA

Davacı vekili, Alanya ilçesi Kestel Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve dava dilekçesinde sınırları tarif edilen yaklaşık 2.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın satın alma, imar-ihya ve zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine istinaden davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.02.2019 tarihli 2016/431 Esas 2019/23 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne 12/03/2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.935.87 metrekarelik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu, tanık ve bilirkişi beyanlarının soyut olduğunu, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmalarında ne sebeple tespit dışı bırakıldığının araştırılmadığını belirterek ve re'sen ele alınacak nedenlerle Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 30.09.2020 tarihli 2019/423 Esas 2020/514 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın 1960 yılında tapulama paftasına göre taşlık-kayalık niteliği ile tescil harici bırakıldığı, 2015 yılında uygulama imar planı kapsamına alındığı, kesinleşmiş orman sınırı dışında olduğu, her ne kadar 1957 tarihli hava fotoğrafı ve 1963 tarihli memleket haritasında çalılık rumuzlu alanda kaldığı belirtilmiş ise de bu belirlemenin zilyetlikle kazanıma engel olamayacağı, yalnızca taşınmazın evveli itibariyle imar ihyaya muhtaç yerlerden olduğu anlamına geldiği, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına, bilirkişi raporlarına ve hava fotoğrafları incelemesine göre kesinleşmiş orman sınırı dışında kalan, tapulama paftası ve hava fotoğraflarına göre taşlık-çalılık niteliği ile tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz üzerinde imar ihyanın tamamlandığı tarihten imar planına alınma tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri ile TMK’nın 713. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği, yasal ilanların yapıldığı, Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 2013/14065 Esas, 2014/20048 Esas, 2015/12603 Esas, 2016/15588 Esas sayılı kararları ile aynı mahallede aynı nitelikle aynı tarihte tescil harici bırakılan taşınmazlar yönünden verilen kabul kararlarının onandığı, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus olmadığı açıklanarak davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

3.Gerekçe

3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Bilindiği üzere terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar, ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Yasa'nın 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 01/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.