"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ALANYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Alanya ilçesi, ..... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 181 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 3/6 hissesinin ... mirasçıları adına, kalan 3/6 hissenin davalı adına hatalı olarak tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın muris ...'a ait olduğunu, murisin ölümüyle terekesinin mirasçıları..., ... ile davacıların murisi ...’e intikal ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazdaki davalı adına kayıtlı 3/6 payın 1/6'şar oranda iptali ile davacılar adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, terekeye ilişkin olması nedeniyle tüm mirasçılar tarafından dava açılması gerektiğini, gerek mahalli bilirkişilerce, gerekse tüm bölge halkı tarafından dava konusu taşınmazın ortak muris ...’dan davalının annesi ... .... ve davacıların murisi ...' a kaldığının bilindiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/07/2019 tarihli ve 2016/403 E., 2019/484 K. sayılı kararıyla, davanın kabulü ile 181 ada, 7 parsel de ... adına kayıtlı 3/6 hissesinin 1/6'sının iptali ile Alanya 5. Noterliğinin 07788 yevmiye numaralı 12/03/2015 tarihli mirasçılık belgesi uyarınca davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve davacılar katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davanın terekeye ilişkin olması nedeniyle tüm mirasçılar tarafından açılması gerektiğini, dava konusu yerin evveliyatının ...'a ait olduğunu, içinde evinin olduğunu, ... mirasçıları arasında geçerli bir taksim olmadığının sabit olduğunu, mirasçılar arasında ayrıca ve açıkça mirasın taksimine ilişkin bir anlaşma olmadıkça zilyetliğin bütün mirasçılar adına kullanılmış sayılacağı ve zilyetliğe itibar edilmeyeceğini, taksim olmaksızın kullanımda mirasçılar arasında zamanaşımı işlemeyeceğinden iktisabın mümkün olmayacağını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçe kısmında dava konusu taşınmazın muris ...’dan geldiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dava konusu taşınmazın muris ...’dan geldiğini belirterek, hükmün bu kısmı düzeltilmek suretiyle, davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 08/10/2020 tarihli ve 2019/1107 Esas, 2020/568 Karar sayılı kararıyla, mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişileri (aynı zamanda davacı ve davalı tanıkları) taşınmazın ilk sahibinin kök muris ... olduğunu, ... ve .... isimli iki çocuğunun bulunduğunu, davalı ...'nin ...'nin çocuğu olduğu ve taşınmazın çocukları tarafından kullanıldığını, taksim yapılmadığını beyan ettikleri, her ne kadar davacılar ... terekesinden gelen hakka dayanarak dava açmış iseler de; yargılama sırasında dava konusu taşınmazın kök muris ...'dan kaldığı ve taksime konu edilmediği, tarafların ... terekesi yönüyle birbirlerine mirasçı oldukları anlaşıldığından davanın reddine karar verilmemesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın, evveliyatında ...'a ait olmayıp, davacıların murisi ...'a ait olduğunu, ... tarafından imar ve ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiğini, bu durumun tanık ve tespit bilirkişi beyanları ile sabit olduğunu, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın en az 40 yıldır ... tarafından kullanıldığını beyan ettiklerini, bir an davaya konu taşınmazın önceleri ... tarafından kullanıldığı kabul edilse dahi, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişiler, ...'in davaya konu taşınmazı kullanırken görmediklerini beyan ettiklerinden taşınmaz ...'e ait olsa dahi ... davaya konu taşınmazın zilyetliğini tapulama kadastrosu gelmeden en az 30 yıl önce terk ettiğinden, davacıların murisi ... davaya konu taşınmazı kadastro tarihine malik sıfatıyla en az 25 yıl kullandığından ... adına tapuya tespit ve tescil şartlarının gerçekleştiğini belirterek ve re'sen araştırılacak sebeplerle ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı miras payı oranında açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmektedir.
Anılan Kanun'un 599. maddesi hükmü uyarınca miras; murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul- gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibariyle hak sahibi olurlar.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi: “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
Anılan Kanun’un 15. maddesi: “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Kadastro sonucunda Alanya ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 181 ada 7 parsel sayılı 27.958,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden 3/6 hissesi davalı ..., 1/6 hisse ... kızı ..., 1/6 hisse ... kızı..., 1/6 hisse ... Kızı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesinin dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, kararın (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, kesin olmak üzere 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.