Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5136 E. 2022/7126 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazın bir kısmı üzerinde yirmi yıldan uzun süredir zilyetlik ve kullanım koşullarını sağladığının tespit edilmesi, diğer kısmı için ise bu koşulların sağlanamadığının tespit edilmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kısmen onanmasına, kısmen de bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : MUDANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .... ilçesi ..... Mahallesi çalışma alanında yapılan kadastro çalışması sonucu davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen 112 ada 2 parsel sayılı taşınmaza davacının zilyet olduğunu ileri sürerek, irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan, kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı yerlerden olduğunu, ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit gördüğünü, davacının kadastro tespitine askı ilan süresinde hiçbir itirazda bulunmadığı gibi uzun süre dava açmadığından kadastro işleminin kesinleştiğini belirterek, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan, aksi halde esastan reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.11.2019 tarihli 2017/252 E., 2019/417 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tahsis yapılmak suretiyle tescil harici bırakılması gerektiğini, davacının dava açmakta geçerli hukuki sebepleri ve yararları bulunmadığını, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu, davacı tarafça zilyetlikle kullanım koşullarının yerine getirilmediğini, zilyetliğin mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile desteklenmediğini, Hazinenin kayıt maliki olarak yasal hasım durumunda olup, davanın kabulüne karar verilmesi halinde dahi idare aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek, Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 16.09.2020 tarihli 2020/49 E., 2020/893 K. sayılı kararıyla; davacının, taşınmazın bir kısmı üzerinde mülk edinmeye elverişli zilyetliğinin bulunduğu, öncesinde davacının babasının kullanımında iken sağlığında davacıya devredildiği, davacının da kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yıldan uzun bir süredir, ayçiçeği, soğan, buğday ve arpa ekerek kullandığı, dere yatağı ile ilgili, raporlar arasındaki belirsizliğin bilirkişi heyetinin sonraki raporlarında giderildiği taşınmazın (A) harfi ile işaretli 1.292,38 m²’lik kısmı üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu, Hazinenin özel mülkiyetine konu taşınmaz hakkındaki davada, davacı yararına yargılama giderlerine hükmedilmesinde usûl ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, davalı Hazinenin bu kısma yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Hava fotoğrafları üzerinde bilirkişi heyetince yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1.757,76 m²’lik kısmının dere boyunca uzandığı ve ağaç ve çalılar bulunması nedeniyle en eski tarihli fotoğraflardan görüldüğü kadarıyla üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet gözlenmediği halde, Mahkemece zilyetlik sürdürülmeyen bu kısmı da içine alacak biçimde tapu iptal ve tescil kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davalı Hazine vekilinin bu kısma yönelik istinaf istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Yerel Mahkemenin kabul kararının doğru olduğu, ancak dosyada alınan bilirkişi raporlarıyla davacı ve babasının taşınmaza uzun süre zilyet olduğu ve tarla olarak kullandıkları ispatlanmasına rağmen dosyadaki mevcut raporlar aleyhlerine yorumlanarak taşınmazın bir kısmına yönelik talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Davacı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Dolayısıyla dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Kadastro çalışmaları sonucu ...... ilçesi ..... mahallesinde bulunan 112 ada 2 parsel sayılı 3.050,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Develetin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmaması nedeniyle ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, " Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, IV/3. numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin ve davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 31/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.