Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5165 E. 2022/7302 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bu sürenin dava şartı niteliğinde olması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : GAZİANTEP 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, ortak muris .....'a ait taşınmazların 1990 yılında yapılan kadastro çalışmasında davalılar adlarına tespit gördüğünü, ortak murisin taşınmazlarının mirasçılar arasında taksim edilmediğini, bu nedenle tüm mirasçılar adına miras hisseleri oranında tapuya tescilinin gerektiğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile adlarına miras payları oranında tapuya tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gaziantep 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/121 Esas ve 2020/169 Karar sayılı kararıyla, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yasal süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar istinaf başvurusu dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazların 1990 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında davalılar adlarına tespit gördüğünü, ancak taşınmazlar taksim edilmediğinden tereke hükümlerinin uygulanacağını, mirasçılar arasında hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını, açıklanan ve resen ele alınacak nedenlerle Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2020/1346 Esas ve 2020/969 Karar sayılı kararıyla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğundan, davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b/1. maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin yukarıda sözü edilen kararına karşı yasal süresi içerisinde, davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar, bu tür davalarda kanunen herhangi bir süre sınırlamasının bulunmadığını ve Mahkemece eksik araştırma yapıldığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, karar yerinde gösterilen delillere ve uygulanan kanun hükümlerine göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,40 TL onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 07/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.