Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5166 E. 2022/7061 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz üzerine açılan dava sonucunda taşınmazın Hazine adına tescil edilmesine rağmen, davacının kadastro öncesi nedene dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Mahkemesi'nde keşif giderlerinin yatırılmaması nedeniyle davanın reddine ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi, davanın esasına ilişkin kesin hüküm oluşturduğu ve aynı davanın genel mahkemede yeniden açılamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : YÜKSEKOVA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 106 ada 33 parsel sayılı taşınmazın müvekilinin murisinden kendisine kaldığını, taşınmazda eklemeli olarak 60 yıldır malik sıfatıyla zilyet olmasına rağmen kadastro tespiti sırasında taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Toprak Tevzi Komisyonunun çalışması sonucunda oluşan tapu kaydı uyarınca Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, davacının zilyetlik iddiasını Mahkemeye sunacağı vergi kaydıyla ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, Mahkemece yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİNİN İLK KARARI

Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/03/2017 tarihli ve 2015/834 Esas, 2017/122 Karar sayılı kararıyla; davanın tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 2007/850 Esas, 2009/78 Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde, davacı ... tarafından, dava konusu taşınmazın tespitine itiraz edildiği, yargılama sırasında Mahkemece keşif giderlerinin yatırılması için davacıya kesin süre verildiği ancak verilen kesin sürenin gereğinin davacı tarafından yerine getirilmediği, bu nedenle Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, eldeki dava ile Kadastro Mahkemesinde görülen davanın taraflarının, konusunun ve sebebinin aynı olduğu, kesin hükme bağlanan davanın yeniden görülme imkanının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/1-i ve 115/2. maddeleri uyarınca kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 2007/850 Esas, 2009/78 Karar sayılı kararının usule ilişkin olup, kesin hüküm niteliği taşımadığını, Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında maddi imkansızlık dolayısıyla keşif giderlerini yatıramadığını, hakkından feragat etmediği için Mahkemece verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğini ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Kararı

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 29/09/2017 tarihli ve 2017/580 Esas, 2017/741 Karar sayılı kararıyla; Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 2007/850 Esas, 2009/78 Karar sayılı kararı incelendiğinde, davanın taraflarının ve dava konusunun eldeki dava ile aynı olduğu fakat Kadastro Mahkemesince davanın, "keşif giderlerinin verilen kesin süre içerisinde yatırılmaması nedeniyle" reddedildiği, Kadastro Mahkemesince davacının davası usul yönünden reddedildiğinden, belirtilen kararın eldeki dava yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği gerekçesiyle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/03/2017 tarihli ve 2015/834 Esas, 2017/122 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, Mahkemece delillerin toplanarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı

Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/12/2018 tarihli, 2018/121 Esas, 2018/869 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın evvelden beri davacı tarafından tarımsal amaçlı olarak kullanıldığı, davacı lehine dava konusu taşınmazda, kadastro tespiti sırasında taşınmaza uygulanan tapu kaydının tesis edildiği 1963 yılına kadar zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu 106 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

5. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

6. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığını, dava konusu taşınmazın 1936 yılından beri Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerinde belirtilen şartların davacı lehine oluşmadığını ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

7. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 10/11/2020 tarihli ve 2019/395 Esas, 2020/728 Karar sayılı kararıyla; Yüksekova Kadastro Mahkemesince her ne kadar davanın kesin süre nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, taraflardan her biri, 3402 sayılı Kanun'un 36. maddesi gereğince, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenecek avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olup, taraflarca söz konusu avans yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı, bu durumda verilecek kararın, mevcut delil durumuna göre davanın esasına ilişkin olup, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacağı, Mahkemece verilen ilk kararın isabetli olduğu ancak Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince 3402 sayılı Kanun'un 36. maddesi gözden kaçırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının maddi hataya dayalı olarak kaldırıldığı, tüm dosya kapsamına, ileri sürülen istinaf nedenlerine ve kamu düzenine ilişkin hususlara göre, Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 2007/850 Esas, 2009/78 Karar sayılı dosyasında verilen kararın taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin maddi hataya dayalı olarak verdiği kaldırma kararının taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, maddi hatanın usulü kazanılmış hakkın istisnası olduğu, aynı zamanda dava şartlarına aykırılık oluşturan hallerinin mevcut olması halinde taraflar lehine usulü kazanılmış hak oluşmayacağı, dava şartlarından olan kesin hükmün Mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmasının zorunlu olduğu, bu nedenle Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin kabulüne, Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/12/2018 tarihli ve 2018/121 Esas, 2018/869 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, kaldırılan İlk Derece Mahkemesi kararının yerine geçmek üzere HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisi ile davanın HMK'nın 114/1-i ve 115/2. maddeleri uyarınca kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içerisinde, davacı vekili tarafından tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 2007/850 Esas, 2009/78 Karar sayılı kararının usule ilişkin olup, kesin hüküm niteliği taşımadığını ve usulden verilen kararların genel mahkemelerde açılmasına engel teşkil etmediğini, temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının hak mahrumiyetine yol açan hukuka aykırı bir karar olduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Hakkari ili, ...... ilçesi, ..... köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 33 parsel sayılı 10.498,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, toprak tevzi çalışmaları sonucu oluşan tapu kaydı uyarınca, tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş; ... tarafından taşınmazın tespitine itiraz edilmesi üzerine Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 2007/850 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, böylece taşınmazın kadastro tespiti hükmen kesinleşmiştir.

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/1 maddesi; “Taraflardan her biri dava harcını, dinlenmesini talep ettiği tanık ve bilirkişi ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorundadır. Davacı hakim tarafından belirlenecek süre içinde gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı takdirde, onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılır. Bu Kanun gereğince resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderler, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanır.” hükmünü içermektedir.

3.2.2. Dava şartlarının sıralandığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca, “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartı olarak sayılmıştır.

3.2.3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303. maddesi kesin hükmü düzenlemekte olup, maddenin 1. fıkrası; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, dava konusu 106 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.

Dosya arasında bulunan dava konusu taşınmazın hükmen tesciline esas olan Yüksekova Kadastro Mahkemesi'nin 2007/850 Esas, 2009/78 Karar sayılı dosyasına ilişkin evrak incelendiğinde; davacı ... tarafından, eldeki davada ileri sürülen sebeplerle dava konusu 106 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tespitine itiraz edildiği, yargılama sırasında 29/07/2008 tarihli celsede davacı tarafa keşif giderlerini yatırmak üzere süre verildiği, verilen süre içerisinde keşif giderlerinin yatırılmaması halinde keşif delilinden vazgeçmiş sayılacağı ve dosyadaki mevcut delillere göre karar verileceğinin ihtar edildiği, davacı tarafından Mahkemece verilen süre içerisinde keşif giderleri yatırılmadığından, dosyadaki mevcut delillere göre davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verildiği ve hükmün kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır.

3402 sayılı Kanun'un 36. maddesi gereğince, taraflardan her biri, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenecek avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olup, avans yükümlülüğünün yerine getirmemesi halinde ilgili kişi, talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacak ve dosyada mevcut delillerle karar verilecektir. Bu durumda verilecek karar ise, davanın esasına ilişkin olup, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacaktır.

Dava konusu taşınmazın hükmen tesciline esas olan Kadastro Mahkemesi kararı eldeki dava yönüyle kesin hüküm teşkil ettiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV/7) numaralı paragrafındaki gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.