Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5173 E. 2022/7581 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında kadastro tespiti sırasında verdiği muvafakat ile davalılar adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde, davacının daha önce düzenlenen vasiyetnameye dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmesi üzerine mirasçılar arasında çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, kadastro tespiti sırasında taşınmazların davalılar adına tesciline resmi memur huzurunda muvafakat vermesi ve bu muvafakatın irade bozukluğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmaması gözetilerek, davacının vasiyetnameye dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : FATSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, davacı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar ..., ... ve ... vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların, davalı tarafla müşterek murisleri olan ...’dan geldiğini, murisin terekesinin taksim edilmediğini, bu nedenle taşınmazlarda müvekkillerinin de hakkının bulunduğunu, öte yandan dava konusu taşınmazlardan bir kısmının babaları ... tarafından 17.06.1996 tarih 6284 yevmiye numaralı vasiyetname ile müvekkillerine verildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkillerinin murisinden gelen miras payının ve söz konusu vasiyetname uyarınca taşınmazlarda bulunan hakkının müvekkillerine verilmesini istemiştir.

2. Yargılama sırasında davacılardan ... ile ... 19.11.2014 havale tarihli müşterek dilekçeleri ile dava ve taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davanın haksız şekilde açıldığını, vasiyetnamelerin vasiyet edenler tarafından ölünceye kadar değiştirilebileceğini veya iptal edilebileceğini, murisin kadastro tespiti sırasında taşınmazların başına gelerek, tespitin müvekkilleri adına yapılması için yazılı beyanı ile bizzat muvafakat verdiğini, bu durumda artık davacı tarafın dayandığı vasiyetnamenin geçerli olamayacağını, üzerinde ev bulunan taşınmazlara evlerin müvekkilleri tarafından yapıldığını, taşınmazların üzerindeki mısır ve fındığın da müvekkilleri tarafından yetiştirildiğini, murise de ölünceye kadar müvekkilleri tarafından bakıldığını, bunun karşılığında da murisin hür iradesiyle taşınmazları müvekkillerine hibe ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.01.2020 tarihli, 2012/49 Esas, 2020/8 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tapu kaydı uyarınca davalılar adına tespit ve tescil edildiği, taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları incelendiğinde, tarafların müşterek murisi tarafından kadastro tespiti sırasında kadastro teknisyeni huzurunda ve imzası tahtında taşınmazların davalılar adına tespitine muvafakat edildiğinin anlaşıldığı, kadastro teknisyeni huzurunda verilen muvafakat bildiriminin, resmi memur önünde serbest irade ile belirtilen tescil isteme beyanı olduğu, bu durumda muris muvazaasına ilişkin 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının somut olayda uygulanamayacağı, murisin sağlığındaki bu tasarrufunun vasiyetnameden dönme anlamına gelip, davaya konu vasiyetnameyi hükümsüz kıldığı gerekçesiyle,

Davacılar ... ile ...’in açtığı davanın feragat nedeni ile reddine, davacı ...'ün davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı ... istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın yerinde olmadığını, babaları ... tarafından 17.06.1996 tarihli 6284 yevmiye numaralı vasiyetname ile dava konusu taşınmazların bir kısmının tarafına ve diğer kardeşlerine verildiğini, bilahare muris tarafından vasiyetnamenin iptal de edilmediğini, babasının yaşı göz önünde bulundurulduğunda, kadastro tutanaklarının altına atılan imzanın ne kadar doğru ve tek başına alınmış bir karar olup olmadığının tartışmalı olduğunu, bu durumun ancak tam teşekküllü bir hastaneden aldırılacak raporla açıklığa kavuşturulabileceğini, dava konusu taşınmazların yalnızca erkek evlatlar adına tespit ve tescil edilmesinin, erkek evlatların babalarına olan baskılarından kaynaklandığını, babasının yaşının ilerlemiş olmasından yararlanan davalıların tamamen mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğini belirterek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 23.10.2020 tarihli, 2020/593 Esas, 2020/1219 Karar sayılı kararıyla; davanın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...’dan intikal ettiği ve taşınmazların, tespitlerine esas tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın mirasbırakanın ölümünden önce taşınmazların bir kısmını davacılara vasiyetname ile bırakıp bırakmadığı, kök murisin kadastro sırasında tapulu taşınmazları davalılara bağışlayıp bağışlamadığı, kadastro sırasında yapılan muvafakatin geçerli olup olmadığı hususlarında olduğu, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yapılan keşifte alınan beyanlar ve toplanan delillere, davacının miras payı talebi açısından ... terekesine karşı üçüncü kişi durumundaki davalılar ..... oğulları ..., ..., ... ve ..... oğulları ..., ..., ...'a yönelik davasında aktif dava ehliyetinin bulunmamasına, davalılar ... ve ..... oğlu ...'a yönelik miras payı talebi ve vasiyetnameye dayanarak bir kısım taşınmazların tamamına ilişkin talepleri açısından ise, müşterek murisin önceden yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruftan her zaman vazgeçebilecek olmasına, kök murisin kadastro sırasında, adına tapuda kayıtlı olan taşınmazların davalılara tesciline muvafakat verdiğinin kadastro tutanaklarından anlaşılmasına, bu şekilde taşınmazların terekeden çıktığı ve bu nedenle davacı ...'ün mirastan veya vasiyetten kalan bir hakkının kalmadığının anlaşılmasına göre, davacı ...'ün davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesince, müşterek muris tarafından kadastro tespiti sırasında dava konusu taşınmazların davalılar adına tespitine muvafakat edilmesinin, taşınmazların murisin terekesinden çıktığı ve müvekkilinin vasiyetten kalan bir hakkı bulunmadığı şeklinde yorumlanmasının farazi olduğunu, bu yorumun murisin gerçek iradesini yansıtmadığını, bu hususun müvekkilinin istinaf dilekçesinde de dile getirildiğini ancak istinaf dilekçesinde belirtilen hususların Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmediğini, müvekkilinin muristen gelen, adına kayıtlı hiçbir taşınmazı bulunmadığını belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Vakıalar, Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda Ordu ili, .... ilçesi, ... - ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 305 ada 3 parsel sayılı 960,03 metrekare, 305 ada 13 parsel sayılı 562,11 metrekare, 305 ada 19 parsel sayılı 421,19 metrekare, 309 ada 8 parsel sayılı 843,26 metrekare, 309 ada 31 parsel sayılı 2.831,37 metrekare, 310 ada 51 parsel sayılı 1.040,54 metrekare, 313 ada 3 parsel sayılı 218,17 metrekare ve 315 ada 31 parsel sayılı 661,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, pay tapusu, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 305 ada 14 parsel sayılı 797,74 metrekare, 309 ada 2 parsel sayılı 965,39 metrekare, 309 ada 30 parsel sayılı 1.106,31 metrekare, 310 ada 41 parsel sayılı 1.501,37 metrekare ve 315 ada 32 parsel sayılı 1.078,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, pay tapusu, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 296 ada 72 parsel sayılı 1.580,70 metrekare, 296 ada 107 parsel sayılı 956,58 metrekare, 299 ada 51 parsel sayılı 272,31 metrekare ve 312 ada 2 parsel sayılı 40,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, pay tapusu, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 296 ada 86 parsel sayılı 1.427,28 metrekare, 296 ada 105 parsel sayılı 1.193,27 metrekare, 299 ada 49 parsel sayılı 290,67 metrekare, 308 ada 2 parsel sayılı 670,39 metrekare ve 308 ada 10 parsel sayılı 2.082,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, pay tapusu, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... oğlu ... adına; 296 ada 82 parsel sayılı 1.561,07 metrekare, 296 ada 110 parsel sayılı 1.229,53 metrekare, 299 ada 50 parsel sayılı 241,19 metrekare, 305 ada 10 parsel 126,28 metrekare, 306 ada 1 parsel sayılı 88,06 metrekare, 307 ada 5 parsel sayılı 111,38 metrekare, 310 ada 9 parsel sayılı 844,91 metrekare ve 310 ada 47 parsel sayılı 322,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, pay tapusu, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 296 ada 48 parsel sayılı 411,93 metrekare, 296 ada 73 parsel sayılı 1.145,83 metrekare, 296 ada 106 parsel sayılı 768,04 metrekare, 299 ada 31 parsel sayılı 34,93 metrekare, 299 ada 46 parsel sayılı 388,20 metrekare, 308 ada 11 parsel sayılı 1.181,38 metrekare, 310 ada 8 parsel sayılı 312,42 metrekare ve 311 ada 2 parsel sayılı 36,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, pay tapusu, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 296 ada 81 parsel sayılı 1.498,79 metrekare, 296 ada 109 parsel sayılı 608,55 metrekare, 299 ada 47 parsel sayılı 363,45 metrekare, 299 ada 55 parsel sayılı 223,70 metrekare, 305 ada 20 parsel sayılı 325,39 metrekare, 306 ada 2 parsel sayılı 124,33 metrekare ve 309 ada 18 parsel sayılı 258,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, pay tapusu, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 296 ada 80 parsel sayılı 1.276,23 metrekare, 296 ada 97 parsel sayılı 949,87 metrekare, 299 ada 48 parsel sayılı 386,67 metrekare, 307 ada 3 parsel sayılı 273,19 metrekare, 308 ada 1 parsel sayılı 628,10 metrekare, 310 ada 19 parsel sayılı 1.108,71 metrekare, 310 ada 30 parsel sayılı 200,69 metrekare ve 310 ada 37 parsel sayılı 132,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, pay tapusu, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 309 ada 9 parsel sayılı 169,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, pay tapusu, ifraz, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalılar ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Dava konusu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri incelendiğinde; tarafların müşterek murisi ... tarafından “Yapılan tespite muvafakat ediyorum” şeklinde beyanda bulunulup, beyanın altının imzalandığı görülmüştür.

Dava; kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-a maddesi; “Tapuda kayıtlı taşınmaz mal; kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa; kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına... tespit olunur.” hükmünü içermektedir.

3.2.2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.06.2015 tarihli, 2014/1-52 Esas, 2015/1524 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, tapulu taşınmaz mallarda mülkiyeti nakleden akitlerin resmi biçimde yapılması, 4721 sayılı Medeni Kanun'un 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237 (Borçlar Kanunu 213) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükümleri gereğidir.

Ancak, gerek 766 sayılı Tapulama Yasası'nın 32/B maddesinde, gerekse 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B maddesinde, bu kanunların tasfiye yasası olmaları nedeniyle Medeni Kanun'un 706. ve Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesinde mülkiyetin naklinde öngörülen buyurucu nitelikte hükümlere ayrık bir düzenleme getirilmiştir.

Kadastro teknisyeni huzurunda verilen muvafakat bildirimi, resmi memur önünde serbest irade ile belirtilen tescil isteme beyanı olarak görülmüştür. Kayıt sahibinin zilyet adı; tespite muvafakat beyanının, haricen satış gibi ya da başka bir nedene dayandırılarak ileri sürülmüş olması da bu kabulde sonuca etkili değildir.

Yine ifade edilmelidir ki, tescil isteği niteliğinde bulunan malikin, kadastro sırasında, kadastro teknisyeni huzurunda, taşınmazının başka bir şahıs adına tesciline muvafakat beyanı ile mülkiyet lehine tesciline muvafakat bildirilen kişiye hemen geçmez. Bu yerde mülkiyetin geçirilmesi ancak tespit tutanağının kesinleşmesi ile mümkün olabilir.

3.2.3. Bilindiği üzere; terekeye dahil bir taşınmaz hakkında, bir mirasçı diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı ve TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya, diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine de olanak yoktur.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.