"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; Ardahan ili, .... ilçesi, .... Mahallesi hudutları dahilinde bulunan ve tapu kütüğünün Cilt:..., Sayfa:..., Sıra:...'da kayıtlı taşınmazın kadastroda revizyon görerek 173 ada 4 parsel numarasını aldığını, aynı yerde bulunan ve tapu kütüğünün Cilt:..., Sayfa:...., Sıra:.'de kayıtlı olan taşınmazın da revizyon görerek 165 ada 10 parsel numarası aldığını, her iki taşınmazın da hisseli maliki durumunda bulunduğunu, diğer hissedarların şehir dışında yaşadıklarını, taşınmazların bir miktar küçültülerek revizyon gördüklerini, oysa ki hudutlarının sabit olduğunu ve bu şekliyle 70 yılı aşkın süredir taşınmazı kendilerinin kullandığını, revizyon sonrası eksik yazılan kısımların komşu parsellere dahil edildiğini, bu nedenle parsellere komşu olan parsel malikleri davalı gösterilerek davanın açıldığını, anılan sebeplerle davalılar adına revizyon gören kısımların iptali ile dayandığı tapu maliklerinin hisseleri oranında tapuya kayıt ve tescil edilmesini talep etmiş, diğer dayanak tapu malikleri davacı vekiline vekalet vererek, payları oranında tescil talebinde bulunmuşlardır.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/07/2006 tarihli 2005/72 E., 2006/708 K. sayılı kararıyla; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09/06/2009 tarihli 2009/3516 E., 2009/4097 K. sayılı kararıyla, Mahkemece, davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Yargılama sırasında 27/04/2006 tarihli oturumda davacı ve vekilinin gelmemesi nedeniyle dava dosyasının yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Bilahare, davacı vekili tarafından 28/04/2006 tarihinde verilen yenileme dilekçesi Mahkemece yeni bir dava dilekçesi gibi algılanarak Mahkemenin 2006/660 Esasına kaydedilmiştir. Davanın süresi içinde yenilenmesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesinde düzenlenen şartların gerçekleşmemesi nedeniyle, Mahkemenin 28/07/2006 tarihli davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararında isabet bulunmamaktadır. Bu nedenlerle Mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararının kaldırılmasına ve temyize konu dava dosyasının Mahkemenin 2006/660 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gereğine değinilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen karar
Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/01/2020 tarihli 2012/165 E., 2020/9 K. sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte davacının dayanağı olan eski tapu kayıtlarının zemine uygulandığı, keşif esnasında dinlenen davacı tanıkları davacıyı doğrular nitelikte, davalı tanıkları ile mahalli bilirkişiler davalıyı doğrular nitelikte beyanda bulundukları, davacı tarafa ait olan 173 ada 4 parsel sayılı taşınmazın geldisi olarak 3 farklı eski tapu kaydı gösterildiği, bunlardan sonuncusunun 26/06/1966 tarihli 70 sıra, 66 cilt, 15 sahife numaralı tapu kaydı olduğu, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda eksik kalan ..... hududuna ilişkin taraf tanıklarının gösterdiği sınırların kroki ile işaretlenmesi için ek rapor alındığı, bu raporda .... ilçesine bağlı olan ..... Mahallesi ile .... köyünün sınırlarının da belirtildiği, davacı tanıklarının beyanlarının mahalli bilirkişi beyanları ile çelişir nitelikte olduğu, ayrıca davacıya ait olan 173 ada 4 no.lu parsel ile davaya konu olan 15 no.lu parselin sınır komşusu olmadığı, arada .... köyü sınırında kalan 112 ada 14 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu, davacı tarafın iddia ettiği gibi tapu kayıtlarında yüz ölçümü farklılığı olsa dahi birbirine komşu olmayan diğer taşınmaza eklenmesinin olanaklı olmadığı, dosya arasına alınan tapu kayıtlarından, .... köyünde bulunan 112 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına, zilyetliğe dayalı olarak; .... Mah. 173 ada 4 no.lu parselin ise eski tapu kaydına dayanılarak tapuya tescil edildiğinin görüldüğü, eski tapu kaydının güney hudutlarının davalının taşınmazına veya taşınmazın içlerine kadar uzanmış olması durumunda, 14 no.lu parselin de eski tapu kaydına bağlı olarak tapuya tescil edilmesi gerektiği halde belgesizden tescilinin yapıldığı, davacıların bu taşınmaz yönünden davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 165 ada 11 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 19/12/2014 havale tarihli raporunda kırmızı renk ve (A) harfi ile gösterilen 2.320,06 m² 'lik taşınmazın 3/8 hissesinin muris ... mirasçıları adına miras payları oranında, 3/8 hissesinin muris Murat Topçu mirasçılarının miras payları oranında, yeni parsel numarasıyla tapuya kayıt ve tesciline, kalan 2/8 hissenin ve raporda (B) harfi ile gösterilen 4.000 m²'lik kısmın kayıt maliki üzerinde bırakılmasına, .... ilçesi, .... köyünde bulunan 112 ada 15 parsel sayılı taşınmaz bakımından davacının talebinin reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin 165 ada 11 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmünün yerinde olduğu, ancak 112 ada 15 parsel sayılı taşınmaz yönünden ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dayanak tapu kayıt sınırlarının mahallinde uygulandığını ve çekişmeli taşınmazı da içine aldığını, alınan beyanlarda taşınmazın tapu kayıt sınırları içerisinde kaldığının anlaşılması karşısında Mahkemenin gerekçesine katılmadıklarını, verilen kararın bu taşınmaz yönünden bozulmasını talep etmişlerdir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."
6.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi, “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.” hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Mahkemece, davacılara ait Selamverdi köyü 173 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile temyize konu ... köyü 112 ada 15 parsel sayılı taşınmazın komşu olmadığı, taşınmazlar arasında bulunan ... köyü 112 ada 14 parsel sayılı taşınmazın, davacı ... adına belgesizden tescil edildiği, tapu kaydının kapsamında kalmış olması durumunda 112 ada 14 parsel sayılı taşınmazın da tapu kaydına dayalı olarak tespitinin yapılması gerektiği, tapu kaydının güney sınırındaki ... hududunun bilinmediği ve ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Yerel bilirkişilerin soyut beyanlarına dayalı tapu kayıt uygulaması yetersiz olduğu gibi, 112 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tespitinin belgesizden yapılmış olmasına rağmen, bu taşınmazın tespitinde görev almış olan tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmek suretiyle neden belgesizden tespit yapıldığı araştırılmamış, dayanak tapu kaydının başka taşınmaza revizyon görüp görmediği sorulmamış, komşu taşınmaz tutanakları ile var ise dayanak belgeler ilgili yerlerden getirtilerek yöntemince uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
6.3.2. Hal böyle olunca; davacı tarafın dayandığı tapu kaydı tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, başka taşınmaza revizyon görüp görmediği ilgili yerlerden sorulmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile komşu taşınmaz kadastro tespit tutanakları ve tespitlerine esas tapu kayıtları, varsa haritaları getirtilmeli, bundan sonra HMK'nın 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca yerel bilirkişi ve taraf tanıkları davetiye ile çağrılmak suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında tespite esas tapu kayıtları, komşu tüm parseller de dikkate alınmak suretiyle 3402 sayılı Yasa'nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişiler aracılığı ile taşınmazlara tek tek yöntemince uygulanmalı, tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazı ve revizyon gördüğü diğer taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve kapsamının neresi olduğu belirlenmeye çalışılmalı, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, özellikle güney sınırındaki "..." hududunun neresi olduğu kesin olarak belirlenmeli, ... köyü 112 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek taşınmazın neye dayalı olarak belgesizden tescil edildiği sorulmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli dayanılan tapu kayıtlarının kapsamlarının işaretlendiği harita düzenlettirilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla taşınmaz başında dinlenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılar tarafından yatırılan harcın istek halinde kendilerine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.