"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : GÜRÜN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; .... ilçesi, ..... köyünde bulunan 114 ada 241 parsel sayılı taşınmaz, davalı Hazine adına hali arazi vasfıyla tespit edilerek tapu oluşturulduğunu, dava konusu taşınmazın evveliyatında müvekkillerinin babası .....'ya aitken; ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, taşınmazda sürekli olarak tarım yapıldığını, kavak ve selvi ağaçlarının yetiştirildiğini, taşınmaz üzerinde davacıların malik sıfatıyla zilyetliklerini 50 yıldan uzun süredir sürdürdüklerini, davacılar lehine kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluştuğunu, dava açılmadan 14 yıl önce DSİ'nin yaptığı kanal inşaatı sebebiyle müteahhit şirkete su taşkını sebebiyle taşınmazın zarar görmesinden dolayı tazminat davası açıldığını ve Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/53 Esas 2004/67 Karar ve 2004/60 Esas 2005/122 Karar sayılı ilamlarında müteahhit şirket aleyhine tazminata hükmedildiğini, bu kararlardan da taşınmazın o zaman dahi tarım arazisi vasfında olduğunun anlaşılabileceğini, bu sebeplerle davalı Hazine adına kayıtlı olan 114 ada 241 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptaliyle; Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1639 Esas 2010/1514 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında davacılar adına tapuya bahçe vasfıyla müştereken tesciline karara verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yapılan kadastro çalışmaları sonucunda maddi ve hukuki gerçeklik dikkate alınarak ve kamu yararı gözetilerek hali arazi vasfıyla Hazine adına kayıt ve tescil edildiğini, özel mülkiyete konu olmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz niteliğini haiz olduğunu, bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile Devlete kalan taşınmaz malların tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/03/2020 tarihli ve 2017/3 E., 2020/43 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza ilişkin nizasız fasılasız malik sıfatıyla eklemeli zilyetlikle kazandırıcı zamanaşımı koşullarının gerçekleştiği, hava fotoğrafları ve mahalli bilirkişi beyanlarından dava konusu taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun eklemeli zilyetliğin en az 1985 yılından bu yana sürdüğü gerekçesiyle, davanın kabulüne Sivas ili, .... ilçesi, ..... köyünde bulunan 114 ada 241 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 10/02/2020 tarihli 2020/17 Esas, 2020/25 Karar sayılı veraset ilamındaki mirasçılık payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; hava fotoğraflarının yöntemine uygun şekilde incelenmediğini, ziraat bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, 10-15 yıllık ağaçların bulunduğu belirtilmiş olmasına rağmen Mahkemenin kabul kararı vermesinin yerinde olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 06/10/2020 tarihli ve 2020/398 E., 2020/455 K. sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif, uygulama, beyanlar ve teknik bilirkişi raporlarına göre, dava konusu 114 ada 241 parsel sayılı taşınmazın davacıların mirasbırakanı, sonrasında da davacılar tarafından kullanıldığı, malik sıfatı ile 20 yılı aşkın zilyetlikleri bulunduğu, taşınmazın komşu şahıs parselleri ile aynı özellikte bulunduğu, davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen ziyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 07/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.