"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : DERELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 157 ada 5 parsel, 167 ada 3 parsel, 168 ada 2 parsel, 169 ada 13 ve 25 no.lu parseller ile 170 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespiti yapılarak tapuya tescil edildiğini, davalının erkek kardeşleri olduğunu, dava konusu taşınmazlar babası ...’a ait olup 2003 yılında ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği halde kadastro çalışmaları sırasında davalının taşınmazların tamamını kendi adına yazdırdığını, dava konusu taşınmazların muris ...’a ait olduğunun tüm köy halkı ve tespit bilirkişileri tarafından bilindiğini ileri sürerek, ortak muristen intikalen gelen taşınmazlarda davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras hisseleri oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; muris babasının dava konusu taşınmazları ... Noterliğinin 14/11/2001 tarihli ve 1607 no.lu vekaletnamesi ile eşine verdiğini, eşinin de kendisine 21/11/2001 tarihinde devrettiğini, babasının 55 yıl kendileri ile yaşadığını, tüm ihtiyaçlarının kendisi ve eşi tarafından karşılandığını, davacıların babasıyla ilgilenmediğini, dava konusu taşınmazlar dışında 156 ada 6 parsel, 162 ada 12 parsel, 163 ada 1 parsel ve 164 ada 7 parsel sayılı taşınmazlarda davacıların da payları bulunduğunu, babasının hür iradesi ile kendisine bakıp gözetmeleri karşılığında dava konusu gayrimenkulleri kendisine devrettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/09/2019 tarihli ve 2017/116 E. 2019/133 K. sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazların muris ...’dan kaldığı tüm taşınmazların müstakilen davalı ... adına kayıtlı olduğu, ... köyünde bulunan 162 ada 12 parsel, 163 ada 1 parsel, 164 ada 7 parsel sayılı taşınmazların ise davacılar ile birlikte davalı ve dava dışı ... adına elbirliği mülkiyeti halinde kayıtlı olduğu, muris ...’nın ... ilçesi ... köyünde bulunan 157 ada 5 parsel sayılı taşınmazı davalı oğluna bağışladığı bu parselin de diğer dava konusu taşınmazlar gibi davalı tarafından kullanıldığı, taşınmazların yöntemine uygun bir şekilde taksim edilmediğinin anlaşılması nedeniyle .... ilçesi, ..... köyünde bulunan 157 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine, 167 ada 3 parsel, 168 ada 2 parsel, 169 ada 13 parsel, 169 ada 25 parsel, 170 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın kabulüne, taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile muris ...’un ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/214 E. 2019/222 K. sayılı veraset ilamına göre 1/3 payın davacı ... kızı ... adına aynı vasıf ile tapuya kayıt ve tesciline, bakiye kısmın mevcut malik üzerinde bırakılmasına, davacı ...’un davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkemenin, davacının miras hissesi oranında iptaline karar verdiği taşınmazların, bağış yapılan kök tapu kaydı kapsamında olup olmadığını ayrıntılı olarak incelemeden karar verdiğini, dinlenen mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının beyanlarına göre, muris ... tarafından davalı ...’a taşınmaz verildiği, muris ...’u davalı ...’un bakıp gözettiği, muris ...’un bağış olarak davalıya verdiği Giresun ili ..... ilçesi .... köyünde bulunan 167 ada 3 parsel, 168 ada 2 parsel, 169 ada 13 parsel, 169 ada 25 parsel ve 170 ada 10 parsel sayılı taşınmazların da kök tapu kaydı kapsamında kaldığını, bu nedenle, davanın reddi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın davalı lehine kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davacı ...’nın davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 03/11/2020 tarihli ve 2020/503 E. 2020/485 K. sayılı kararıyla; davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir. Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.”
3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15/1. maddesi "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur..." hükümlerini içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV.3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle davalı vekilin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 907,01 TL onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.