"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : SARIKAYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince ek karar ile istinaf talebinin reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne İlk Derece Mahkemesinin ek kararının kaldırılarak, istinaf başvuru talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Yozgat ili, .... ilçesi, ..... köyü, Kayiçi mevikiinde 125 ada 4 parselde bulunan ortalama 537 m² civarındaki taşınmaza müşterek malik olduklarını, bu taşınmazın doğusunda bulunan ve ortalama olarak 400 m² üçgen şeklindeki alanın sahip oldukları 125 ada 4 parselin devamı niteliğinde olduğunu ve kadastro çalışmaları sırasında kendilerine yazılması gerekirken davalının parseli 125 ada 5 parsel içerisinde yazıldığını ileri sürerek, dava konusu bu alanın 125 ada 4 parselin bir parçası olduğunun kabulü ile tapuya bu şekilde tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kadastro tespit çalışmaları sonucu dava konusu taşınmazın davalının babası adına tescil edildiğini, daha sonra taşınmazın davalı tarafından satın alındığını, yapılan hatanın davalı tarafın kusurundan kaynaklanmadığını, dava açılmasına sebebiyet verilmediğini, davalının yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edilmemesi gerektiğini, taşınmazın 200 metrekarelik kısmının aslında davacılara ait taşınmaz içinde olması gerektiğini kabul ettiklerini, geri kalan kısmı kabul etmediklerini, bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilmesini istediğini bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli ve 2014/731 E., 2019/132 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, çekişmeli 125 ada 5 parsel sayılı taşınmazda 30/04/2019 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 137,60 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile davacılar adına kayıtlı 125 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Mahkemenin 05/11/2019 tarihli Ek Kararı
Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi, dava değerine göre kararın kesin olduğu gerekçesi ile davalının istinaf talebinin reddine karar vermiştir.
Mahkemenin ek kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın aynına ilişkin kararın kesin mahiyette olmadığını, toplanan delillere göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, davalının taşınmazı tapudan satın aldığını ve iyiniyetli 3.kişi olduğunu, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın aynına ilişkin davada verilen kararın istinafa açık oması gerektiğini ileri sürerek, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ek karar ve esas kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
4. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 14.10.2020 tarih ve 2020/312 E. 2020/1053 K. sayılı kararıyla; 22.07.2020 tarihli 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek-6 maddesi gereğince; "Kadastro mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemenin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalar da bu mahkemelerce verilen kararlara karşı miktar ve değere bakılmaksızın 12/01/2011 tarihli ve 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf ve temyiz kanun yoluna gidilebilir" hükmüne göre, davalının istinaf başvuru talebinin, verilen kararın değerden kesin olduğu gerekçesi ile reddine dair ek kararın kaldırılması gerektiği açıklanarak Mahkemenin ek kararı kaldırılarak dosyanın istinaf incelemesine geçildiği, davaya konu edilen yerin 125 ada 5 sayılı parselin krokisinde (A) harfi ile gösterilen 137,60 m²'lik bölümü olduğu, bu bölümün irsen intikal ile davacı tarafa ait bulunduğu, tapu maliki davalı ve öncesinde tespit maliki babası ile ilgisi olmadığı, ancak, ön inceleme tutanağı imzalanmadan, davalı tarafça Mahkemeye sunulan 27/04/2015 havale tarihli cevap dilekçesi ile 200 m²'lik kısım yönünden davayı kabul ettiklerini ve bu kısmın davacı tarafa ait olduğunun bildirilmesi ve dava konusu yerin 137,60 metrekare olduğunun belirlenmesi nedeniyle davalı tarafın davacının talebini kabul ettiği, davalı taraf yanlış yapılan tespit ve tescil nedeniyle dava açılmasına sebebiyet vermediğinden, ...nın 312/2 maddesi gereğince yargılama giderlerine mahkum edilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak davacının davasının kabulüne, ...nın 312/2 maddesi gereğince davalı aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, Yerel Mahkeme kararının kesin olarak verildiğini, davalı tarafın birkaç celse sonra davayı kabul ettiğini, davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, kabul edilen bir dava olmasına rağmen vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve resen görülecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik kısmının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK`nın “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre; feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay`ın yerleşmiş uygulamaları da bu yoldadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” 6100 sayılı HMK'nın 312/2. maddesinde; “Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise, yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre, (IV.3.) paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL onama harcının davacılardan alınmasına, 21/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.