Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5198 E. 2022/7471 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sırasında yanlışlıkla davalı adına tescil edildiğini iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmektedir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazın murisinden kendisine hibe edildiğini ispatlayamaması ve kadastro öncesi zilyetliğini kanıtlayamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : HOPA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Artvin ili, .... ilçesi, .... Köyünde bulunan 113 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacının babası.... tarafından imar-ihya edildiğini, 40-50 yıldır malik sıfatıyla zilyet iken 1995 yılında davacıya hibe ettiğini, kadastro çalışmaları esnasında isim benzerliği sonucunda yanlışlıkla davalı ... adına tescil edildiğini, davacının davalı ile yapılan yanlışlığın düzeltilmesi için anlaştığını fakat davalının tapuyu diğer davalı ...’e satış yolu ile devrettiğini, yapılan satışın muvazaalı satış olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiş, yargılama aşamasında taşınmazın devri üzerine yeni malike karşı husumet yöneltmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili yargılama sırasında özetle, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Hopa Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/02/2018 tarihli ve 2015/330 E., 2018/47 K. sayılı kararıyla, davacının kazandırıcı zamanaşımı süresi boyunca taşınmaza zilyet olmadığı, murisinden hibe edildiği iddiasının da ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinlenen tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, mahalli bilirkişilerin taşınmazın muris ....’e ait olduğunu belirttiklerini, taşınmazın davalılar tarafından zilyet olarak kullanılmasını haklı gösterecek bilgi ve belge bulunmadığını ileri sürerek kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 24/11/2020 tarihli ve 2018/896 Esas, 2020/789 Karar sayılı kararıyla, davacının HMK 194. madde uyarınca iddiasını kendisine taşınmazın murisi tarafından hibe edildiğini belirterek somutlaştırdığı ancak dosya kapsamında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile iddiasını ispat edemediği, mahkemece bu gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak davadan önce taşınmazı diğer davalı ...’e satan davalı ... yönünden davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığından husumet yokluğu sebebiyle davanın reddedilmesi gerekirken tüm davalılar yönünden esastan reddine karar verilmesi hatalı ise de; taraf sıfatının dava şartı olması ve kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 355/1 maddesi yönünden kabulü ile hüküm kaldırılarak HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca, davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, diğer davalılar yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerinin tekrarı ile resen belirlenecek nedenlerle ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın davacının murisinden geldiği noktasında dosyada ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu taşınmazın kök muris tarafından davacıya hibe edilip edilmediği hususundadır.

Yargılama aşamasında çekişmeli taşınmaz, 09/12/2015 tarihinde ... adına satış suretiyle tescil edildiğinden davacı HMK 125/1-a maddesi uyarınca davasını yeni malik ...’ya karşı devam ettirmiştir.

3.2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü düzenlemiştir.

TMK'nın 599. maddesi hükmü uyarınca; miras, murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul- gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibariyle hak sahibi olurlar.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763'üncü maddesine göre; taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir.

Tapu siciline kayıtlı olmayan taşınmazlarda, zilyetlik mülkiyetin karinesidir. Zilyetliğin konusu taşınır, taşınmaz mallar ve haklardır. Taşınmaz mal tapulu olabileceği gibi, tapusuz da olabilir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin ayrı bir önemi ve işlevi bulunmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazlarda tapu sicili mülkiyete karine teşkil ettiği halde tapusuz taşınmazlarda zilyetlik mülkiyetin karinesidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.02.2012 tarihli, 2011/20-714 Esas, 2012/78 Karar).

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesinde tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edileceği belirtilmiştir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesinde de tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunacağı açıklanmıştır. Taksim için geçerli olan bu hüküm hibe içinde geçerlidir.

3.3. Değerlendirme

Kadastro sonucu Artvin ili, Hopa ilçesi, Başköy köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 7 parsel sayılı 740,78 m2 yüzölçümlü taşınmaz çay bahçesi vasfı ile Hakkı oğlu ... adına tespit edilmiş, kadastro tespiti itirazsız kesinleşerek 09.02.2012 tarihinde tapuya tescil edilmiş, taşınmaz davadan önce 19.09.2015 tarihinde ... tarafından satın alınmış, ... tarafından da davadan sonra 09.12.2015 tarihinde ...’ya satılmıştır.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre, (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 14/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.