Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5228 E. 2022/7476 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve sonradan Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, tescilin hangi pay üzerinden yapılacağı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın, imar uygulaması sonucu oluşan paylı mülkiyete konu parsel içinde yer aldığı ve davacının tescil talebinin Hazine adına kayıtlı paydan düşülerek hesaplanması gerektiği, ancak mahkemenin taşınmazın bir bölümünü ifraz ederek tescile hükmettiği gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; 1959 yılında Kestel Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık ve çalılık olması nedeniyle tespit harici bırakılan yaklaşık 3.000,00 metrekarelik taşınmazın babası Hasan Solmaz tarafından imar-ihya edilip tarım arazisi haline getirildiğini ileri sürerek hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini istemiştir.

Yargılama sırasında Hazine adına ihdasen tapu kaydı oluşturulduğu ve aynı zamanda imar uygulamasına tabi tutulduğundan davacı tescil davasını tapu iptali ve tescil davası olarak ıslah etmiş, Hazine dışındaki imar uygulaması ile malik olan 17 kişi davaya dahil edilmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan Hazine vekili ve ... vekili cevap dilekçelerinde ve yargılama sırasında özetle, dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirtilerek davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13/03/2012 tarihli ve 2010/776 Esas 2012/287 Karar sayılı kararıyla, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 8. HD. 14.12.2013 tarihli ve 2012/8282 Esas, 2013/1533 Karar sayılı kararı ile; "...davacının önce tescil, sonra da Hazine adına ihdasen oluşan tapu kaydı nedeniyle iptal ve tescile dönüşen davası bakımından; taşınmazın 01.03.1999 tarihinde ilk defa Hazine adına tescil edilerek 2041 parsel numarasına aldığı, aynı gün yapılan imar işlemi ile 298 ada 2 parsel olarak işlem gördüğü, Antalya İdare Mahkemesine açılan dava ile imar işleminin iptal edildiği, ancak 08.04.2011 tarihinde yapılan yeni imar uygulaması ile dava konusu yerin imarın 871 ada 4 parsel numarasını aldığı ve en son gelen tapu kaydına göre 871 ada 4 parselin Hazine ile dava dışı 17 paydaş adına tapuda kayıtlı bulunduğundan, öncelikle hukuki yararları nedeniyle davanın tapuda pay sahibi 17 paydaşa yöneltilmesi, taraf teşkilinin bu şekilde sağlanması, yeni katılanlara da delillerini bildirmeleri için süre ve imkan tanınması gerekirken, Hazine söz konusu parselde ağırlıklı pay sahibi olduğu halde, Hazine yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu...." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/10/2018 tarih ve 2013/312 Esas 2018/316 Karar sayılı kararıyla; tüm maliklerin davaya dahil edildiği, dava konusu yapılan ve fen bilirkişinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.955,45 m²'lik taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunduğu, zilyetliğin imar planına dahil edilme tarihinden önce 20 yıldan fazla sürdüğü, davacının zilyetliğinin nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile sürdüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 871 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 15/08/2011 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.955,45 m²'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, Mahkemenin kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, sadece ev yapmanın imar-ihya olarak kabul edilemeyeceğini, nizasız ve fasılasız 20 yıllık kullanım koşulunun oluşmadığını belirterek ve resen belirlenecek nedenlerden dolayı kararın bozulmasını talep etmiştir.

6.Gerekçe

6.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 1959 yılında yörede yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılmış iken 1999 yılında 2041 parsel olarak Hazine adına ihdasen tescil edilen ve bilahare imar uygulaması çalışmaları sonucu 871 ada 4 parsel numarasını alan çekişmeli taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil isteminden ibarettir.

6.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

(IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Ancak, dava konusu taşınmaz, imar uygulaması sonucu oluşan 871 ada 4 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı, bu taşınmaz paylı mülkiyet halinde tapuda kayıtlı olduğu, ayrıca çekişmeli taşınmazın içinde yer aldığı bölgede imar çalışmaları yapıldığına göre, kabul edilen metrekare üzerinden yöntemince DOP miktarı da düşüldükten sonra belirlenecek yüz ölçümü üzerinden davacının taşınmazdaki pay hesabının yapılması ve bu payın sadece Hazine adına kayıtlı paydan iptal edilerek tescil kararı verilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmaz içerisinde Hazinenin payının nereye isabet ettiği belli olmamasına rağmen taşınmaz içerisindeki bir bölümün ifraz edilerek ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle tescil kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.