Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5271 E. 2022/7666 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesine dayanılarak tapu iptali ve tescili istenmesine karşı, sözleşmenin tahrif edildiği iddiasıyla açılan davada, taksim sözleşmesinin geçerliliği ve buna bağlı olarak tapu kaydının iptal edilip davacı adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, davaya konu taksim sözleşmesinin geçerli olduğuna ve sözleşme içeriğine uygun olarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin verilen karar, asıl davada davalı ve birleştirilen davada bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacı vekili, davacının .....'nın mirasçısı olduğunu, 23.08.2007 tarihli harici taksim sözleşmesi ile davalının murisi, ...'nın ise kök murisi(dedesi) ....'ya ait olan taşınmazların tüm mirasçılar arasında rızaen taksim edildiğini, taksim sözleşmesi gereği davacının murisi ... adına tescil edilmesi gereken Kayseri ili, ... ilçesi, .... köyü ... ada 18 parselde kayıtlı ve sözleşmede Yenice Bağ olarak yer alan taşınmazın ... adına kaydedildiğini, davaya konu taşınmazın taksim sözleşmesi gereği esasen davacının murisi ... adına tescili gerekmekte ise de ...'nın diğer mirasçıları olan davacının annesi ve kardeşlerinin taksim sözleşmesinde ...'ya tescili gerekli tüm taşınmazların davacı ... adına tesciline muvafakat ettiklerini ve taksim sözleşmesinde dava konusu yer dışındaki tüm taşınmazların da bu muvafakat doğrultusunda davacı adına tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Birleştirilen davada davacı vekili, davacı .....'nın ... mirasçısı olduğunu, davacı ve diğer ... mirasçılarının 23/08/2007 tarihli harici taksim sözleşmesi ile muris ...'ya ait olan taşınmazları aralarında rızaen taksim ettiklerini, iş bu rızai taksim sözleşmesi gereği tapuların çıkarıldığını, rızai taksim sözleşmesi gereği davacı adına tescili gereken Kayseri ili, ... ilçesi, ..... köyü, ... ada 72 parselde kayıtlı(sözleşmede Bağın Yolu Tarla olarak yer alan) taşınmazın muris ... adına kaydedildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl davada davalı vekili, dosyadaki belgenin tarihinin yıl ile gösterilen bölümündeki 7(yedi) rakamının 3(3) olarak tahrif edilmek suretiyle 2007 yılının 2003 yılı olarak değiştirilmiş olduğunu, belgenin üzerine ...'na ait ilaveler yapıldığı ve alt bölümüne şahit ..... olarak isim yazılarak imzalattırılmış olduğunun görüleceğini, gerçekte taraflar arasında rızaları ile yapılmış bir taksim sözleşmesinin varlığına işaret etmiş ise de iddia edildiği şekliyle geçerli bir rızai taksim sözleşmesi olmadığını, davacının ...'nın oğlu olarak imzalanmak suretiyle sözde taksim sözleşmesine taraf olduğunu, ......'in tüm mirasçılarının iddia edilen belgede, taraf olarak katılmaları ve imzalamalarının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Birleştirilen davada bir kısım davalılar vekili aynı nedenlerle davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Davaların birleştirilmesi neticesinde yapılan yargılama sonunda Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/03/2016 tarihli ve 2012/166 E., 2016/91 K. sayılı kararıyla; davanın dayanağının tarihi 23/08/2003 ya da 23/08/2007 olarak yazılı taksim sözleşmesinin olduğu, bu sözleşme dışında 13 Ağustos 2000 tarihli bir sözleşmenin daha sunulduğu, bir kısım davalılar tarafından 2000 tarihli rızai taksim sözleşmesinin geçerli olduğu ve taksimin buna göre yapıldığının ileri sürüldüğü, miras taksim sözleşmesinin geçerlilik koşullarının TMK'nın 676. maddesinde düzenlendiği taraflar arasında yapılmış iki adet yazılı sözleşme olduğuna göre ikincisinin geçerli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, ikinci sözleşmenin tarihinin 2003 ya da 2007 olmasının esasa etkisinin olmayacağı, ...'nın diğer mirasçılarının miras taksim sözleşmesinde imzası bulunmamasının ... diğer mirasçıları yönünden sözleşmenin geçerliliğine olumsuz etkisinin olmayacağı, kaldı ki ... mirasçılarının miras taksim sözleşmesi ve açılan iş bu davaya muvafakat ettikleri, davalıların davacının dayandığı miras sözleşmesi altındaki imzaya itiraz etmedikleri bu sebeple geçerli kabul edildiği, keşifte beyanına başvurulan ...'nın gösterimi ile ada ve parsel numaraları belirlenen taşınmazların tapu kayıtları celp edildiğinde maliklerinin 23/08/2003 veya 2007 olan dayanak yazılı taksim sözleşmesi ile uyumlu olduğu, buna göre harita mühendisi bilirkişinin düzenlediği rapor içeriği ile yazılı taksim sözleşmesinin birbirini doğruladığı, tanık olarak dinlenen kadastro tespiti sırasındaki muhtar .... ile kadastro tutanak bilirkişisi....'ın beyanına göre de 23.08.2003/2007 tarihli yazılı taksim sözleşmesine göre muris ...'ndan kalan taşınmazların tescilinin yapıldığı 134 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ...'un nizasız fasılasız zilyetliğinin söz konusu olmadığı, ...'ndan kalan taşınmaz olduğu, .... ada 72 parsel sayılı taşınmazın ...'ndan kalan taşınmaz olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile Kayseri ili, .... ilçesi, .... köyü .... ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, .... ada 72 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak murisi ... adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile davacı .....mirasçıları adına Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1028 E sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı ve bir kısım birleştirilen davada davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Asıl davada davalı ve bir kısım birleştirilen davada davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, tahrif edilen sözleşmenin hükme esas alınmasının yasaya aykırı olduğunu, sözleşme aslının da dosyaya sunulamadığını, tanıkların keşif mahallinde dinlenmediğini, dinlenen tanık beyanlarının da dikkate alınmadığını, hüküm kurmaya yeterli olmayan keşif ve tanık beyanları ile karar verildiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık, Hukuki Nitelendirme ve Vakıalar

Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, Kayseri ili, ..... ilçesi ..... köyü çalışma alanında bulunan 134 ada 8 parsel sayılı 2.173,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına; 132 ada 72 parsel sayılı 2.559,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kök muris ... adına ölü olduğu belirtilerek tespit ve tescil edilmiştir.

3.2.İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesinde, " Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” düzenlemeleri yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre kararın (III.) nolu paragrafında yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; asıl davada davalı ve birleştirilen davada bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 111,33 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl davada davalı ...’dan; 196,68 TL bakiye onama harcının birleştirilen davada davalıları ..., ... ve ...’dan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.