Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5294 E. 2022/7907 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tapuya tescili istemine ilişkin davanın kısmen kabulü üzerine davalı Hazine vekilinin temyiz isteminde bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Davada yasal hasım sıfatıyla yer alması gereken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın davaya dahil edilmemesi ve davacı yönünden belgesiz araştırma yapılmaması hususları gözetilerek, eksik inceleme ve usul yönünden hukuka aykırı bulunan yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davadan dolayı, Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin karar süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde;... ilçesi ..... köyü sınırlarında kalan ve tespit harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından imar ihya edildiğini ve tarım arazisi olarak kullanıldığını, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunu belirterek taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescile karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesince; davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın İl Mera Komisyonu tarafından 21/03/2008 tarihli karar ile mera olarak sınırlandırıldığını, davacı lehine gerekli koşulların oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; gerekli araştırmaların yapılarak netice olarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Polatlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli ve 2010/192 E. 2016/236 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın Ankara İl Tarım Müdürlüğünün 04/04/2008 tarihli ve 17305 sayılı yazısında D/1 (Mera) olarak tahsisine karar verildiği, jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda, 1971, 1978 ve 1991 yıllarında çekilmiş hava fotoğraflarının incelemesinde dava konusu yerin tarımsal faaliyet yapılmış bir yer olduğu, toprak derinliği taşlılık oranı taşınmazın eğimi ve komşu parsellerle olan toprak özelliği dikkate alındığında taşınmazın konumu itibariyle 2. sınıf tarım arazisi olduğu imar ihyasının 1971 yılından önce başladığı ve ihyanın tamamlanarak 1971 yılından itibaren kültür arazisi olarak kullanıldığı ve 1978-1991 yıllarına ait hava fotoğraflarında tarımsal faaliyetlerin kesintisiz devam ettiği ve bu şekilde imar ihyadan itibaren mera tahsis kararına kadar 20 yıllık nizasız ve fasılasız zilyetlik şartının sağlandığı, gerekli ilanın yapılmış olduğu ve davacı haricinde herhangi bir başvuru olmadığı, dava konusu taşınmazın sulu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, .... ilçesi ..... Mahallesinde bulunan ve dosya içerisinde yer alan 20/01/2016 tarihli harita bilirkişi ek raporunda (A) harfiyle gösterilen 28.247,62 m² ve (B) harfiyle gösterilen 11.752,38 m² olmak üzere toplam 40.000,00 m² taşınmazın yeni parsel numarası verilerek davacı adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Polatlı Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; yöntemine uygun mera araştırması yapılmadığını, 6360 sayılı Yasa gereğince Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının davada yasal hasım olmasına rağmen taraf haline getirilmediğini, davacı yönünden belgesiz araştırması yapılmadığını, taşınmazın mera olarak tahsis edilmiş olması nedeniyle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek, eksik inceleme neticesinde verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 maddesinin 1. fıkrası “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

Aynı Kanun'un 3.fıkrası “Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.”

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

17. maddesi ise “ Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Mahkemece davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun değildir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişiliğine husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması mümkün değildir. Somut olayda, dava Hazine ve ... hasım gösterilerek açılmış olup, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada yer alması gereken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle taraf teşkilinin tamamlandığından söz edilemez. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.

3.3.2. Öte yandan; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi aynı çalışma alanında belgesiz sınırlaması getirmiş olmasına rağmen, Mahkemece davacı adına belgesizden taşınmaz tescil edilip edilmediği, edilmiş ise miktarının ne kadar olduğu araştırılmamıştır.

3.3.3. Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını davaya dahil etmesi için süre ve imkan verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra davacı yönünden yöntemince belgesiz araştırması yapılmalı, belgesizden tescil edilen taşınmaz bulunduğu takdirde 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen koşullar ve miktar göz önüne alınmak suretiyle tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.