"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar süresi içerisinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacılara ait olan ve uzun yıllardır tarımsal faaliyet sürdürülen ve sınırlarını belirttiği taşınmazın ... ilçesi ..... köyünde bulunan 109 ada 125 sayılı mera parseli içerisinde bırakıldığını belirterek bu bölümün tapu kaydının iptali ile davacılar adına 1/2 paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğunu belirterek, davanın Belediye yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/06/2016 tarihli ve 2016/142 E. 2016/779 K. sayılı kararıyla; davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne, ... ilçesi .... köyünde bulunan 109 ada 125 parsel sayılı taşınmazın 26/05/2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 32.258,07 m2 lik kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile çayır vasfı ile 1/2’şer paylarla davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18/02/2020 tarihli 2020/536 E. 2020/556 K. sayılı kararıyla, mera niteliğindeki taşınmazların mülkiyeti Hazineye yararlanma hakkı ise ilgili tüzel kişiliğe ait olup, bu nitelikteki taşınmazlar hakkındaki davaların aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olması nedeniyle Hazine yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmek suretiyle açılmasının zorunlu olduğu, somut olayda dava, Hazine ile birlikte ... hasım gösterilerek açılmış ise de hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığının da ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada yer alması gerektiğinin Mahkemece gözden kaçırıldığı, ilgili Yasa uyarınca Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığını da davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delillerinin sorulması, bildirdiği takdirde delillerinin toplanması ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2020 tarihli ve 2020/226 E. 2020/305 K. sayılı kararıyla; davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşılması nedeniyle davanın kabulüne, Narman ilçesi Sütpınar köyünde bulunan 109 ada 125 parsel sayılı taşınmazın 26/05/2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 32.258,07 m2'lik kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile çayır vasfı ile 1/2 paylarla davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Oltu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenler
5.1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını, Mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
5.2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazın mera olup zilyetlik ile iktisabının mümkün olmadığını, yapılan araştırmanın yetersiz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir"
16/B maddesi, “Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.
Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.
Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.” hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Mahkeme tarafından davacılar lehine zilyetlik koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun değildir. Dava konusu 109 ada 125 parsel sayılı taşınmazın 29/12/2005 tarihinde ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespiti yapılmıştır. ... tarafından çekişmeli taşınmazın tespitine itiraz edilmiş, Narman Kadastro Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada (A) harfi ile gösterilen ve eldeki davaya konu olan bölüm ile (B) harfi ile gösterilen dava dışı bölümün davacı ...’ın kullanımında olduğu belirlenmiş, 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen belgesiz miktar sınırı göz önüne alınarak (B) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın kabulü ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, eldeki davaya konu (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden ise miktar fazlası olduğu gerekçesiyle davanın reddine, tespit gibi tesciline karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine 2009 yılında tapuya tescil edilmiştir.
6.3.2. Eldeki davada davacılar Kadastro Mahkemesine konu olan ve kardeşleri Selahattin’in kullanımında olduğu Mahkeme tarafından belirlenen bölümün kendi kullanımlarında olduğunu, kendileri lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir. Kadastro Mahkemesinde, eldeki dosyada davacılar taraf olmadığından kesin hüküm oluşturmaz ise de kuvvetli delil nitelinde olduğu kuşkusuzdur. Kadastro tespiti öncesinde ve tespit sırasında çekişmeli bölümün davacıların kardeşinin kullanımında olduğunun Mahkeme tarafından belirlendiği, davacılar da bu durumun aksini ispat edemediğine göre, davacılar lehine 20 yıllık zilyetlik süresinin ve zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi isabetsizdir.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekili ve davalı ... Başkalığı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden ... tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.