"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, Hazinenin tescil talebinin kabulüne ilişkin verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, hudutlarını dava dilekçesinde belirttiği, yaklaşık 5.745,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümünün davacı babası .....’e ait iken davacının annesi....’ya hibe edildiğini, ...’nın ölümü ile de taksim sonucu davacıya kaldığını, eklemeli zilyetlik yolu ile 20 yılın geçtiğini ileri sürerek, taşınmaz bölümünün davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ve dahili davalı davanın reddini savunmuş, davalı Hazine taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Van 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.10.2015 tarihli ve 2011/444 E., 2015/640 K. sayılı kararıyla; zilyetlikte edinme şartlarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 21.07.2014 havale tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 9.100,00 m²'lik yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 18.11.2019 tarihli 2019/2508 E.- 2019/7427 K. sayılı kararıyla; “ ...eldeki davaya konu taşınmaz hakkında murisleri Halil Gürbüz ve ... Gürbüz tarafından 29.08.1998 tarihinde Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 1998/316 Esas sayılı dosyası ile açılan tescil davasında dava konusu taşınmaz, Halil ve ... Gürbüz adına tescile karar verilen yerin miktar fazlası olarak belirlenip, davanın reddedildiği, davacı ... tarafından 07.07.2011 tarihinde açılan davada dava konusu taşınmazın babasından annesine, annesinde de kendisine kaldığı iddiasına dayandığı, ne var ki, murisleri tarafından açılan ve irsi halefleri olması nedeniyle kendisi yönünden de kesin hüküm oluşturan ilamın kesinleştiği tarihten itibaren davacı ... lehine zilyetlikle iktisap koşullarından olan 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı, hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/06/2020 tarihli ve 2020/126 E., 2020/181 K. sayılı kararıyla; davacının malik sıfatı ile zilyetlik süresi 20 yıl olmadığından davanın reddine, dava konusu yerin 3402 sayılı kanunun 18. maddesi gereği Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu yeri 20 yılı aşkın zamandır annesi ile birlikte eklemeli olarak kullandığını, dava konusu yerin Hazine adına tescil edilmesinin hukuki bir dayanağı olamdığını, ilerleyen zamanlarda dava açma hakkının elinden alındığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713/1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir.
6.2. Hukuki Nitelendirme
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin 2. fıkrasında “ (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almaktadır.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına göre davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
6.3.2. Ancak hükmün infazı yönünden resen yapılan incelemede; Dava konusu taşınmaz bölümünün 1975 yılında Van ili Tuşba ilçesi Beyüzümü köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 766/2 gereğince tespit harici bırakıldığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün Parsel Sorgulama sayfası üzerinden yapılan sorgulamada taşınmaz bölümünün karar tarihinden evvel 14.08.2018 tarihinde ihya sebebiyle Hazine adına tescil edilen 1763 ve 1766 parsel numarası ile kaydedilen taşınmazların sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır.
6.3.3. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmaz hakkında tapu kaydı oluşup oluşmadığı Tapu ve Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı, düzenlenmiş ise tapu kayıtları ve komşuları ile birlikte gösterir krokisi, oluşumuna esas belgeler dosya arasına alınmalı, teknik bilirkişiden koordinatlı kroki ile çakıştırılarak hazırlanmış rapor alınıp tescil davasına konu çekişmeli taşınmazın ihdasen Hazine adına kaydedilen 1763 ve 1766 parsel sayılı taşınmazlar sınırları içerisinde kalıp kalmadığı kesin olarak belirlendikten sonra, tamamı ihdasen tapulu alanda kalıyor ise davanın konusuz kaldığı düşünülerek karar verilmeli, tapulu alanda kalmayan kısım yönünden ise Hazine adına tescil hükmü kurulmalıdır.
6.3.4. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.