"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar birleşen dosya davacısı ... vekili, davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli müdahil ..., müdahil ... ve arkadaşları vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18/11/2021 ... günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ve Avukat ..., temyiz edenler asli müdahil ... vekili Avukat ..., davalı Hazine vekili Avukat ... ve davalı ... ve arkadaşları vekili Avukat ... geldiler. Başka gelen olmadı, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak, 4721 sayılı TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
Davacı ... ve arkadaşları, Diyarbakır İli Dökmetaş Köyü çalışma alanında bulunan yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan, sınırlarını belirttikleri 5 adet taşınmazı imar ihya ettiklerini, kendileri lehine zilyetlikle mülk edinme şartları oluştuğunu belirterek bu bölümlerin adlarına tescil istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine davanın reddini savunmuş, aşamalarda hazine adına tescili talep etmiştir.
Yargılama sırasında ...’nin açmış olduğu tescil davası eldeki dosya ile bileştirilmiş, ayrıca ..., ... ve arkadaşları, ..., ... ... ve arkadaşları, ... ve arkadaşları, ... ve arkadaşları davaya müdahil olmuşlardır.
Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 07.03.2011tarih ve 2010/5351 Esas 2011/1268 Karar sayılı kararı ile “yasal hasım konumunda olan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Yenişehir Belediye Başkanlığının davaya katılımı ile taraf teşkilinin sağlanması, ziraat bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün mera olduğunun belirtilmiş olmasına rağmen bu bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı, (E ) harfi ile gösterilen bölüme yönelik davacıların feragat etmiş olmaları, ... ve arkadaşlarının bu bölüme yönelik müdahale talebinde bulunmuş olmalarına rağmen mahkemenin feragat ve katılanlar yönünden olumlu olumsuz bir hüküm kurmadığı, yöntemince hava fotoğrafı incelemesi yapılmadığı, taşınmazların imar ihya edilip edilmediği, edilmiş ise kim tarafından imar ihya edildiği, kimden kime ne şekilde intikal ettiğinin araştırılmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, birleşen dosya davacısı ...’nin davasının reddine, 17.07.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A), (C), (G), (H2), (K2), (L), (J1), (J3) bölümler yönünden davaların reddine, (E) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davacılar Memduh oğlu ... ve Hasan oğlu ...’in davasının reddine, bu bölüm yönünden müdahil ...’in davasının kısmen kabulü ile aynı bilirkişi raporunda (E1) harfi ile gösterilen bölümün ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (E2) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın reddine, (H1) harfi ile gösterilen bölümün davacı ... adına, (K1) ve (K3) harfleri ile gösterilen bölümlerin davacı ... adına, (J2) harfi ile gösterilen bölümün davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; karar, birleşen dosya davacısı ... vekili, davacı ... ve arkadaşları vekili, müdahil ..., müdahil ... ve arkadaşları vekili ve davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 4721 sayılı TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davalarına ilişkin uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi için davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının her türlü tereddütten uzak biçimde, bilimsel verilere uygun olarak belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda çekişmeli taşınmaz bölümleri kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılmış, davacılar çekişmeli taşınmaz bölümlerinin adlarına tescili talebinde bulunmuş, yargılama sırasında bir kısım müdahiller ise taşımazların bir kısım bölümlerinin kendilerine ait olduğunu belirterek adlarına, bir kısım müdahiller ise taşınmaz bölümlerinin murislerine ait olduğunu belirterek murisleri adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Yerel mahkemece çekişmeli taşınmazlar üzerinde birden fazla keşif yapılmış, her bir keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz bölümlerine ayrı harfler verilmiş olması ve yapılan keşiflerde buğday ekili tarla veya mısır ekili tarla şeklinde beyanlarda bulunulmuş olmasına rağmen bu yerler krokide gösterilmemiş olması nedeniyle keşifler takip edilememiş, ziraat bilirkişi raporunda taşınmaz bölümleri irdelenmeden bütünü hakkında rapor verilmiş, bir raporda taşlık denilen bölüm hakkında başka bir raporda tarım arazisi denilerek çelişki oluşturulduğu halde bu çelişki giderilmemiş, hava fotoğrafı incelemesinde her bir ek raporda ayrı bir hava fotoğrafı incelenmiş, bu fotoğraflar bir bütün olarak değerlendirilmemiş, dava konusu taşınmaz bölümlerinin ne zamandan beri kimin zilyetliğinde olduğu saptanmamış, mahkemenin ilk kararında (A) harfi ile belirtilen ve kabul kararı verilen bölüm hakkında sonraki kararda hiçbir değerlendirme yapılmamış, hakkında olumlu yada olumsuz karar verilmemiş, yapılan keşifler sonrası dosyaya fotoğraflar eklenmiş ise de bu fotoğrafların hangi bölüme ait olduğu anlaşılamamış, soyut beyanlara dayalı olarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, uydu fotoğrafları ile memleket haritaları temin edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu, bir fotoğrafçı bilirkişi ve fen bilirkişisi katılımıyla her bir taşınmaz bölümü başında yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesi itibariyle kime ait oldukları, kimden kime, ne zaman ve ne şekilde intikal ettikleri, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildikleri hakkında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazların kullanım biçimlerini, zilyetlik sürelerini, toprak yapılarını, eğimlerini ve bitki desenlerini açıklayıp tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazın evvelinde imar ihya gerektirip gerektirmediği, imar ihya gerektiren yerlerden ise ne zaman başlayıp tamamlandığını belirleyen, önceki ziraat bilirkişi raporlarını irdeleyen, çekişmeli taşınmazlar bölümlere ayrılacak ise fen bilirkişisi ile aynı harf ve numaraları verilmek suretiyle ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen hava fotoğrafları üzerinde stereskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmazların fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki nitelikleri ile kullanım şekilleri ve süreleri hususunda ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, taşınmaz bölümlere ayrılacak ise fen bilirkişisi ile aynı harf ve numaraları verilmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe yarar rapor hazırlaması istenilmeli, fotoğrafçı bilirkişiden taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile bu fotoğrafların hangi bölüme ait olduğu belirtmek suretiyle rapor istenilmeli, böylelikle çekişmeli taşınmaz bölümler yönünden dava tarihi itibariyle zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise kimin (davacıların mı yoksa müdahillerin mi) yararına zilyetlik koşullarının gerçekleştiği kesin olarak saptanmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar ve müdahiller ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacılar ve müdahiller vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden taraflardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.