Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5349 E. 2022/8124 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bu süreye ilişkin bir istisnanın bulunmaması gözetilerek, mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21.10.2020 tarihli ve 2019/364 Esas, 2020/120 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, .... ada 2 parsel sayılı 2033.22 m² yüz ölçümündeki taşınmazın ... adına tespit ve 2.248,00 m² yüz ölçümü ile .....Vakfı adına tescil edildiğini, tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş ve dava yoluyla adlarına tescil edilmiş olan aynı yer ... ada 5 parsel sayılı 818.00 m² yüz ölçümündeki taşınmazın yüz ölçümünün eksik tespit edildiğini ve eksikliğin 275 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı ileri sürerek, 275 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 261,48 m²'lik kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile 275 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Kastamonu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.2015 tarihli ve 2013/113 E., 2015/397 K. sayılı kararıyla; iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.05.2019 tarihli ve 2016/9956 Esas, 2019/4065 K. sayılı kararıyla; “...davacı vakıf vekilinin dava dilekçesi içeriğine göre dava, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, çekişmeli 275 ada 2 sayılı parselin kadastro tespitinin kesinleştiği 03.09.1969 tarihi ile davanın açıldığı 26.02.2013 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğine ve somut olayda, Kadastro Kanunu'nun ek-1. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hak düşürücü sürenin istisnasını oluşturacak şekilde, dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair bir şerh bulunmadığına göre; Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi" gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 21.10.2020 tarihli ve 2019/364 Esas, 2020/120 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

5. Temyiz Nedenleri

1. Davacı vekili temyiz isteminde özetle; dava mülhak vakıf ile ... arasında görülen tapu iptali ve tescil davası olduğundan dolayı bu tür uyuşmazlıklarda 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanmayacağını, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz isteminde özetle; Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının isabetsiz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmünü içermektedir.

6.3. Değerlendirme

( IV/2. ) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.