"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., 12.6.1962 tarihli ve 9 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak Hazine adına tescil edilen miktar fazlası kısmın adına tescili istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.07.2016 tarihli ve 2014/24 Esas, 2016/62 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli 158 ada 34 parsel numaralı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 158 ada 34 parsel numaralı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 08.06.2016 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen 15.346,73 metrekare yüz ölçümündeki bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine termsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.02.2020 tarihli ve 2016/15133 Esas, 2020/632 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz bölümünün dosya kapsamındaki fotoğraflarına yansıyan görüntülerine göre, taşınmazın işlenmemiş ve boş görünümünde olduğu, bu haliyle taşınmaz bölümü üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı taraf lehine oluşmadığı ve Mahkemece davanın reddi kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 10.12.2020 tarihli ve 2020/39 Esas, 2020/41 Karar sayılı kararıyla, Yargıtay bozma kararı doğrultusunda dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşulları oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazlar üzerinde uzun yıllardır kendisinin zilyetliğinin olduğunu, Mahkemece delillerin toplanmadığını ve bu sebeple mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1 Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Kadastro sonucu Merkez Muhtarlık Mahallesi çalışma alanında bulunan 158 ada 34 parsel sayılı 29831,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 158 ada 21 parsel sayılı taşınmaza tedavül gören 12.6.1962 tarihli ve 9 sıra numaralı tapu kaydının miktar fazlası olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle hali arazi vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, " Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. "
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, "– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.