"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda verilen karar süresi içinde davalı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, tapu kaydına dayanarak, hak düşürücü süre içinde babası ... adına tescil edilen 109 ada 3 parsele geçiş için kullandığı yol ile yolun alt tarafında bulunan fırın damı olarak kullanılan pey yerlerinin 109 ada 2 parsel sayılı taşınmazda kaldığı iddiası ile tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı, cevap dilekçesi ve duruşmalarda alınan beyanlarında, davaya konu taşınmazın murisinden kendisine intikal eden yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.04.2010 tarihli ve 2008/122 Esas, 2010/132 Karar sayılı kararıyla, davacının dayanağı olan tapu kaydının çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A) ve (B) harfleri ile gösterilen temyize konu bölümlerini kapsadığı kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 42,45 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile (B) harfi ile gösterilen 68,18 metrekare yüzölçümündeki bölümünden oluşan toplam 110,63 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, (C) harfi ile gösterilen bölüm hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.04.2011 tarihli ve 2010/5753 Esas, 2011/1746 Karar sayılı kararıyla “Davacının dayanağı, iskanen oluşan ve satış suretiyle babası ... adına kaydedilen 21.03.1962 tarihli 87 sıra numaralı tapu kaydının, mahalline yöntemince uygulanarak kapsamının belirlenmesi ve taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalmış olması halinde davalı lehine 3402 sayılı Yasa'nın 13/B-b maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 29.05.2019 tarihli ve 2017/235 Esas, 2019/188 Karar sayılı kararıyla, davacıya verilen kesin süre içinde gider avansını ikmal etmediği ve mirasçıların davaya dahilini sağlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davanın reddine karar verildiği halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olup; davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması temyiz konusu yapılmıştır.
6.2. İlgili Hukuk
1. HMK madde 326-(1): Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
2. AAÜT madde 7-(2): Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
6.3. Değerlendirme
Mahkemece, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yönün göz ardı edilmesi hatalı ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
V. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm fıkrasına 4. bent olarak " Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine'' cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1186 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın istek halinde iadesine, 05/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.