"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, Siverek ilçesi, Haliliye Mahallesi çalışma alanında bulunan 633 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak taşınmazın yirmi yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız olarak kendisinin zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, savunma getirmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Siverek Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.10.2000 tarihli ve 2000/302 Esas, 2000/396 Karar sayılı kararıyla; çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmesinden dava tarihine kadar on yıldan fazla sürenin geçtiği gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, taşınmazın geçici olarak davalı Hazine adına tescil edildiğini, geçici tescilin usule aykırı kalıcı olarak kayda işlendiğini, davacının 1975 yılının iletişim şartlarında kadastro tespitinden haberdar olmadığını, davalı adına oluşan tescilin yolsuz olduğunu, tanıklar dinlenmeden ve deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, diğer taraftan masrafları yatırıldığı halde gerekçeli kararın 20 yıl boyunca tebliğ edilmediğini, adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünde, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü niteliğinde olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır.
3.3. Değerlendirme
Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 27.10.1975 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 21.04.2000 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, her ne kadar Mahkemece gerekçede davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği belirtilmişse de, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki sürenin hak düşürücü süre olduğu gözetildiğinde sonuca etkisi bulunmadığından Mahkemece, (III.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.