"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmasına dair verilen karara Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ..., dava konusu olan ..... ilçesi, .... köyü 118 ada 65 parsel sayılı taşınmazın kendilerine mirasbırakan babaları ...'den intikal ettiğini ve eklemeli zilyetlik ile 100 yılı aşkın zamandır taşınmazın babaları ve mirasçıları tarafından kullanıldığını, ancak köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerinde babadan kalma bir ahır, ceviz ve kavak ağaçlarının da olduğunu ileri sürerek, kadastro çalışmaları ile yapılan bu yanlışlığın düzeltilerek tapu kaydının iptali ile mirasbırakanı ... mirasçıları adına payları oranında tescilini istemiş; yargılama sırasında mirasbırakan Hüseyin’in diğer mirasçılarının davaya muvafakatı sağlanmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, taşınmazın Hazine adına tescilinde herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığını, kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlik süresi geçmemiş olduğundan süreye ilişkin yasal şartların davacı yararına oluşmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ...mirasçıları lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle çekişmeli taşınmazın bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 351,19 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile aynı ada son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası verilerek davacının mirasbırakanı ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.11.2019 tarihli ve 2016/13382 Esas, 2019/7580 Karar sayılı kararıyla; "Dava konusu taşınmaz üzerinde 30 yıl kadar evvel yıkılan ağıl bulunduğunun ve üzerinde başkaca tarımsal faaliyet olmadığının ziraatçı bilirkişi raporuyla ve dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla belirlenmiş olması karşısında, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine 3402 sayılı Kanunu'nun 14. maddesi koşullarının oluştuğu kanıtlanamadığına göre, davanın reddine karar verilmesi" gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 06.10.2020 tarihli ve 2020/13 Esas, 2020/268 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, dosyada yer alan delillerle davaya konu taşınmazın üzerinde davacıya ait ağaçların ve atalarından kalma ağılların bulunduğunun açık olduğunu, dava konusu yerde geçmişe ve kullanıma dair kalıntılar yer aldığını, bilirkişi raporlarında belirtilen 351,19 m2 alan için davacının zilyetlikle mülkiyeti kazanım şartlarının sağlandığını, bu hususun mahalli bilirkişiler tarafından da beyan edildiğini, dosya kapsamı ile davalarının ispat edildiğini, davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosyadaki delillere göre yapılan inceleme sonucunda (IV/2.) no.lu paragrafta belirtilen bozma kararına uyularak yapılan yargılamada aynı gerekçe benimsenerek (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.