"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve terkin davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçıları vekili ile müdahil davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu .... ada 29 parsel sayılı taşınmazın davalılara, ..... ada 30 parsel sayılı taşınmazın ise müvekkiline ait olduğunu, iki taşınmazı kadim bir yol ayırmasına rağmen kadastro tespiti sırasında kadim yol olan taşınmaz bölümünün, davalılar adına tespit edilen 131 ada 29 parsel sayılı taşınmaza eklendiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve müşterekleri cevap dilekçesinde özetle; 131 ada 29 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu, bir yerin yol olduğunun ancak köy tüzel kişiliği tarafından iddia edilebileceğini, eldeki davanın davacı tarafça açılamayacağını, taşınmazın evvelden beri müvekkillerine ait olduğunu ve hiçbir zaman yol vasfında olmadığını, daha önce murisleri aleyhine açılan müdahalenin men’i davasının da lehlerine sonuçlandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2012/394 Esas, 2015/290 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında toplanan delillere, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 131 ada 29 parsel sayılı taşınmazın nizalı bölümünün, henüz etrafta evler yokken davacı ile davalıların tarlaları arasındaki patika yol olarak kullanıldığı, 20-30 yıl önce traktör çıktıktan sonra artık bu yolun kullanılmamaya başlandığı, taşınmazın nizalı kısmında tarafların ekim ve dikim işi yapmadığı, bu yerin yol olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, dava konusu 131 ada 29 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişilerin 03/07/2014 tarihli raporunda yeşil renk ile ve (A) harfi ile gösterilen 182,19 metrekarelik bölümünün parselden ifrazı ile tapu kaydının iptaline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bozma Kararı
Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06.11.2018 tarihli ve 2016/3696 Esas, 2018/6438 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulamanın hüküm vermeye yeterli bulunmadığı, şöyle ki, dosya içerisinde bulunan 19.03.2015 tarihli harita bilirkişi ek raporuna ekli uydu fotoğrafının incelenmesinde, 131 ada 30 parsel sayılı taşınmazın batısından başlayan ve aynı ada 29 parselin güneyinden devam eden yolun zeminde mevcut olduğunun görüldüğü, raporda (A) harfi ile gösterilen dava konusu yerin yol olduğunun kabul edilebilmesi için kadim yol olduğu hususunun ispatının gerektiği, bu taşınmaz bölümünün fiilen tarım arazisi olarak kullanılmaması, üzerinde ekim dikim faaliyetlerinin yapılmamasının, kadim yol olduğu sonucunu doğurmayacağı belirtilerek, Mahkemece öncelikle dava konusu yeri kapsayan eski tarihli uydu fotoğrafları getirtilip dosyaya konulduktan sonra, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat bilirkişi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması, yapılacak bu keşifte eski tarihli uydu fotoğraflarından yararlanılarak, tanık ve yerel bilirkişilerden taşınmazın önceki durumu, kadim yol olup olmadığı, davacı tarafça önceden tarla olan taşınmazlar arası patika yol olarak kullanıldığı iddia edildiğinden, bu şekilde kullanımın devam edip etmediği, etrafa evlerin yapılmasıyla bu durumun değişip değişmediği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, dava konusu taşınmaz bölümlerinin tüm yönlerinden çekilmiş fotoğraflarının dosya arasına konulması, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmesi, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
3. Bozma Kararına Uyularak Yapılan Yargılama Sırasında Davaya Katılma Talebinde Bulunanlar
3.1. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında Hazine davaya müdahil olmuştur.
3.2. Hazine vekili müdahale dilekçesinde özetle; Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucunda, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün kadim yol vasfında olduğunun belirlendiğini, yargılama sırasında ortaya çıkan bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden davaya müdahil olmak istediklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesini istemiştir.
4. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2020 tarihli ve 2019/46 Esas, 2020/332 Karar sayılı kararıyla; kadim yolun, evveliyattan bu yana kullanılagelen, ana yollarla bağlantısı olan yol anlamına geldiği, bir yerin yol olduğunu iddia edebilmek için kadim yol olduğunun ispatı gerektiği, o yerin bir dönem yol olarak kullanılmış olmasının, kadim yol olduğunu göstermeyeceği, somut olayda, davacı tarafından kadim yol olduğu iddia edilen nizalı taşınmaz bölümünün harman yeri olarak kullanıldığı, bu yerden geçilerek parselin güneyindeki taşınmazlara ulaşıldığı fakat bu kullanımın sabit bir güzergahtan değil rastgele güzergahlardan yapıldığı, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların tamamının yol olarak farklı güzergahları gösterdikleri, dosya arasına alınan hava fotoğrafları ile de teyit edildiği üzere, davacının iddia ettiği yerde iddia ettiği şekilde kadim bir yolun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
5. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçıları vekili ile müdahil davacı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
6. Temyiz Nedenleri
6.1. Yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün harman yeri olarak kullanılmadığını, mahallinde yapılan keşifte dinlenen tüm yerel bilirkişi ve tanıkların yolun sınırlarını birebir aynı şekilde göstermesinin beklenemeyeceğini, sadece mahal olarak yolun nereden geçtiğini söylemelerinin yeterli olduğunu, bu yerde yol olduğunun hava fotoğraflarında da belli olduğunu, davalı tanıklarının dahi evvelinde bu yerden yaya olarak veya kağnı arabasıyla geçiş yapıldığını söylediğini, dosya kapsamına göre iddialarını kanıtladıklarını beyan ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
6.2. Müdahil davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanlarıyla, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün kadim yol vasfında olduğunun kanıtlandığını, hava fotoğraflarında da nizalı taşınmazın yol olduğunun görüldüğünü, yalnızca son dönemlerde bu yerden motorlu araçlarla çok fazla geçilmediği için sınırların tam belirgin olmadığını, Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
7. Gerekçe
7.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Sivas ili, .... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 131 ada 29 parsel sayılı 1.428,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle.... mirasçıları adına verasette iştiraken tespit ve tescil edilmiştir.
Dava; dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün kadim yol olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir.
7.2. İlgili Hukuk
7.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
7.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/A maddesi; “Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan resmi bina ve tesisler, (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ile kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşluklar ve benzeri hizmet malları) kayıt, belge veya özel kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye köy veya mahalli idare birlikleri tüzel kişiliği adlarına tespit olunur.”
7.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesinin son fıkrası; “Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.” hükümlerini içermektedir.
7.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinin yerinde olmasına göre, Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçıları vekili ile müdahil davacı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı ... mirasçılarından alınmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.