"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmasına dair verilen karara Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, İncekum beldesi (Karaboynuzlar) çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil isteminde bulunmuştur.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Dahili davalı ... vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunup davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı ile kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile teknik bilirkişi kurulunun 21.09.2014 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterdiği 20.923,55 metrekarelik yer bakımından davanın kabulü ile bu bölümün davacı ... tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08/03/2018 tarihli ve 2018/317 Esas, 2018/1589 Karar sayılı kararıyla; "Mahkemece taşınmazın bulunduğu Okurcalar-İncekum Beldesinin Tüzel Kişiliğinin karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca sona erdiği göz önünde bulundurularak öncelikle; Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını da davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmesi, dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması; bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi; Kadastro Müdürlüğü tarafından dosya arasına gönderilen 26.03.2014 tarih ve 31065144-307/1105 sayılı müzekkere ve bunun eki olan 24.03.2014 tarihli tasarruf kontrol memuru ... imzalı krokide, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/96 Esas sayılı dava dosyasında görülen davada da davalı olduğuna dair ibare mevcut olduğu halde Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan ve her iki dava dosyasındaki yerlerin gerçekten çakışıp çakışmadığı hususu denetlenmeden ve infazı kabil bir rapor alınmadan;.... hüküm kurulmuş olması isabetsiz (dir.)" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07/02/2020 tarihli ve 2018/575 Esas, 2020/88 Karar sayılı kararıyla; Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmış, 1971, 1986, 1988, 2003 ve 2004 yıllarına ait hava fotoğraflarında davaya konu taşınmazın henüz imar-ihyasına başlanılmadığının anlaşıldığı, bu nedenle dava tarihine kadar olağanüstü kazandıcı zamanaşımı zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, bozmadan sonra mahallinde keşif yapılmadan yeni bilirkişiler tayin edilerek düzenlettirilen raporun usul ve esas yönünden kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarının birbiri ile çelişkili olduklarını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da kendi içerisinde çelişkili olduğunu, dava konusu yerin davacının babasından kaldığını, imar- ihyasının 40 – 50 yıl önce tamamlandığını, bilirkişi raporlarına göre tescile konu olabileceğini, iddialarının tüm dosya kapsamı ile sabit olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
(IV/2.) no.lu paragrafta belirtilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.