"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda Kahramanmaraş 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 10/12/2020 tarihli, 2019/654 Esas, 2020/845 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili, Kahramanmaraş ili, .... ilçesi, .... köyü 118 ada 16 parsel sayılı taşınmazın Milli Emlak Müdürlüğünün 16/04/1992 tarihli yazısı ile Sağlık Evi yapılmak üzere Sağlık Bakanlığına tahsis edildiğini, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın davalı adına tespit gördüğünü, tespitin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, hizmet malı niteliğinde olan taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, savunma getirmemiş, bozmadan sonra, davanın konusuz kaldığını belirtip karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir.
II. MAHKEME KARARI
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tespitinin, tutanağın edinme sebebi kısmında sağlık evi ve bahçesi olarak kullanılmak üzere, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek Hazine adına yapıldığı ancak, yanlışlıkla malik hanesi sütununa davalı köy tüzel kişiliğinin yazıldığı ve tespitin bu şekilde kesinleşerek tapuya tescil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 tarihli, 2016/7225 Esas, 2019/2113 Karar sayılı kararıyla; “Davacı Hazine, 16.04.1992 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydına dayanmış olup, bu tapu kaydında taşınmazın iktisap sebebi Milli Emlak Müdürlüğünün sağlık evi yapımı için verdiği tahsis kararı olarak gösterilmiş ve krokisi de tapu kaydına eklenmiştir. Ne var ki mahkemece dayanak tapu kaydının revizyon durumu araştırılmadığı gibi, tapu kaydı ve krokisi de 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince uygulanarak kapsamı belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece tapu kaydının revizyon görüp görmediği kadastro ve tapu müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulmak suretiyle belirlendikten sonra, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ve tanıklar yardımı ile davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının krokisi ile kadastro tespit krokisi, ölçekleri eşitlenerek ve zeminde çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, fen bilirkişisine tapu kapsamını krokisine göre gösterir, ölçekli krokili rapor düzenlettirilmeli, davacı tarafça dayanılan tapu kaydı revizyon görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile taşınmazlara komşu bulunan tüm parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve varsa tespite göre oluşan tapu kayıtları getirtilerek tapu kaydının uygulanmasında göz önüne alınmalı, bu şekilde davacı Hazinenin dayandığı kaydın kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 10/12/2020 tarihli, 2019/654 Esas, 2020/845 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında dava konusu 118 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davacı Hazine adına tescil edildiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa hükmü gereğince dava konusu taşınmazın davacı Hazine adına tescil edildiğini, bu nedenle dava konusuz kaldığından davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek vekalet ücretine yönelik hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331. maddesi ''(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.(2) Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder. (3) Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hallerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.'' hükmünü düzenlemiş, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesinde de '' (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz'' düzenlemesine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, Kahramanmaraş ili, .... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 118 ada 16 parsel sayılı taşınmazın (649,15 m2, bir katlı kargir sağlık ocağı ve bahçesi) senetsizden 22.2.2008 tarihinde, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek davacı ... adına tespit gördüğü ancak kadastro tespit tutanağının mülkiyet bilgileri bölümünde yer alan malik hanesine davalı "Hacınınoğlu Köyü Tüzel Kişiliği" adının yazıldığı, kadastro tespitinin itirazsız 21.5.2008 tarihinde kesinleştiği, tespit maliki köyün tüzel kişiliği yargılama sırasında 6360 sayılı Kanun'la kaldırıldığından davanın ...'na yöneltildiği, 6360 sayılı yasa gereğince yapılan kurumlar arası tahsisen devir işlemi ile taşınmazın 10.4.2014 tarihinde davacı Hazine adına tescil edildiği kayıtlarla sabittir.
Davacı Hazine, davasını 16.04.1992 tarihli ve 3 sıra numaralı tapu kaydına dayandırmış olup, bu tapu kaydında taşınmazın iktisap sebebi Milli Emlak Müdürlüğünün sağlık evi yapımı için verdiği tahsis kararı olarak gösterilmiş ve krokisi de tapu kaydına eklenmiş, bozmadan sonra yapılan keşif sonucu alınan 13.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda; tapu kaydının 21.05.2008 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmalarına göre herhangi bir revizyon görmediğinin, tapu kaydı ekinde yer alan kroki ile dava konusu 118 ada 16 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının örtüştüğünün belirtildiği anlaşılmaktadır.
6.3.2. (IV/2.) no.lu paragrafta belirtilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, davanın açıldığı tarihte haklı olduğu saptanan davacı lehine vekalet ücreti takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.