"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz ve karar düzeltme incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 433 ada 12 ve 15 parsel sayılı taşınmazların 2009 yılında yapılan kadastro çalışmalarında mirasbırakan babası ...'ın malik sıfatı ile zilyet ve tasarrufunda iken 2000 yılında haricen ve rızaen, kayıtsız, şartsız ve bedelsiz olarak oğlu davalı ...'ya hibe ettiği tespiti ile ... adına tescil edildiğini, 1331 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın ise mirasbırakan babası tarafından oğlu davalı ...'a satış suretiyle devredildiğini, anılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
2. Davalı ... cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.10.2015 tarihli ve 2013/30 E. 2015/771 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.06.2019 tarihli 2016/7484 E. 2019/4864 K. sayılı kararıyla “... Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre dava konusu 1331 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu parsel yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA...Dava konusu 433 ada 12 ve 15 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince;... Dava konusu taşınmazların öncesinin tapuda kayıtlı olmayıp tarafların murisi ... ...'a ait iken taşınmazları sağlığında kendisine bakım nedeniyle davalı ...’a bağışlayıp devrettiği Mahkemenin de kabulündedir. Davalı taraf; muris ...’nin 2000 yılında taşınmazları kendisine hibe ettiği ve zilyetliğini devrettiğini bu tarihten itibaren taşınmazların kendisi tarafından kullanıldığını savunmuştur. Taşınmazlar başında yapılan keşifte alınan davacı tanığı beyanına göre de muris ...’nin sağlığında taşınmazı davalı ...’ya bakımı karşılığında verdiği ve zilyetliğin davalı tarafta olduğu, bildirilmektedir. Hal böyle olunca; Mahkemece muris ...'nin çekişmeli taşınmazları sağlığında kendisine bakımı karşılığında davalı ...’a devrettiği ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin de davalı tarafından sürdürüldüğü belirlendiğine göre davacının bu parseller yönünden davasının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 433 ada 12 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün BOZULMASINA..." karar verilmiştir.
B. Karar Düzeltme Kararı
Bozma kararına karşı davacı vekilinin süresi içinde karar düzeltme istemi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 24.12.2019 tarihli 2019/4919 Esas 2019/8786 Karar sayılı kararı ile “Hal böyle olunca; davacı tarafça dayanılan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara ait olduğu ispatlanamadığına göre, artık taşınmazların tapusuz olduğu ve maliki bulunan muris ... tarafından bakım karşılığında zilyetliğinin de davalı ...’ya devredilmekle tereke malı olmaktan çıktığı, Mahkemece 433 ada 12 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın bu nedenle reddi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek taşınmazların öncesinin tapulu olduğunun kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, bozma kararında maddi hataya dayalı olarak davacı tarafın dayandığı ve Mahkemenin gerekçesine esas aldığı tapu kayıtları hususunda bir değerlendirme yapılmaksızın bozma gerekçesinin eksik yazıldığı anlaşılmakla, Dairemizin 26.06.2019 tarihli 26.06.2019 tarih 2016/7484, 2019/4864 Esas, Karar sayılı 433 ada 12 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki bozma kararının ortadan kaldırılmasına ve az yukarıda belirtilen değişik gerekçe ile BOZULMASINA,..." karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 1331 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile tapu kaydının davacı miras payı oranında iptali ile adına tesciline, 433 ada, 15 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, 433 ada 12 ve 15 parsel sayılı taşınmazlara tarafların ortak murisi ...'ın malik sıfatıyla zilyet olmasına rağmen, 2009 yılında yapılan kadastro çalışmalarında taşınmazları 2000 yılında davalı oğluna hibe ettiği gerekçesiyle davalı adına tescil edilmiş olmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, davacı ve diğer mirasçıların miras haklarının ihlal edildiğini, bozma kararında dava konusu tüm taşınmazlar yönünden muris muvazaası hukuki nedenine dayanılarak iptal talep edildiği belirtilmiş ise de, bunun hatalı olduğunu, zira 12 ve 15 parsel yönünden yolsuz tescil hukuki nedenine dayanıldığını, hakimin Türk Hukukunu re'sen uygulaması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle de, gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruf geçerlidir. Mirasbırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirilen geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 125,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.