"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; ..... ilçesi ..... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 127 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kendi adına, 127 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, 127 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalı ile müşterek kullanıldığını ileri sürerek, taşınmazın belirtilen kısmının tapusunun iptali ile davalıyla müşterek olarak adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle, kadastro tespitinin doğru yapıldığını, dava konusu bölüme zilyet olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Göynük Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/02/2016 tarihli ve 2014/99 Esas, 2016/110 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 127 ada 9 parselde 24.11.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.64 metrekarelik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine, (B) harfi ile gösterilen kısma ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29/04/2019 tarihli ve 2016/9238 Esas, 2019/3218 Karar sayılı kararı ile “...fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen temyize konu kısım hakkında, yol olarak tescil harici bırakılması istemiyle usulünce açılmış bir dava bulunmadığından (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu kabul kararı kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek” hüküm bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Göynük Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli ve 2020/2 Esas, 2020/17 Karar sayılı kararıyla, dava konusunun 24.11.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüme ilişkin olduğu, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen bölümün ise dava konusu olmadığı, davaya konu (B) harfi ile gösterilen bölüm yönünden dosya kapsamı ve kesinleşen Yargıtay bozma kararı doğrultusunda davacı iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz talebinde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, tapu kaydı, kroki, teknik bilirkişi raporları, tanık beyanları ve mahalli bilirkişi beyanları ile açtığı davayı ispatladığını belirterek ve re'sen görülecek sebeplerden dolayı kararın bozulmasını talep etmiştir.
6.Gerekçe
6.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, Mahkemece dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davacının yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 26/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.