Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5443 E. 2023/43 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet hakkı iddia etmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin eksik inceleme yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazların tarımsal durumu ve imar-ihya geçmişi gibi hususlarda yeterli araştırma yapılmadan, denetime elverişsiz tek kişilik bilirkişi raporuna ve soyut tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulması, ayrıca yargılama giderlerinin paylaştırılmasında ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hatalar bulunması gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul Kısmen Red

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar davalı ... vekili ile katılma yolu ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ulaş ilçesi, Küpeli köyünde bulunan 120 ada 105, 119 ada 262, 110 ada 130 parsel sayılı taşınmazların davacılara babasından kalmasına ve 100 yılı aşkın süredir zilyet olmalarına rağmen kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili yargılama sırasında, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/06/2013 tarihli ve 2012/718 Esas 2013/229 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli 110 ada 130 parsel ile 119 ada 262 parsel sayılı taşınmazların davacıların dedesi ...'dan davacıların murisi ... ...'a, ... ...'ın ölümü ile de davacılara intikalen geldiği, davacıların zilyetliklerinin 60 yıldan fazla olduğu, davacıların adına kadastro alanında zilyetlikle elde edilen taşınmaz bulunmadığı, çekişmeli 120 ada 105 parsel sayılı taşınmazın keşif sırasında yapılan mahkeme gözlemi ve ziraat bilirkişisi raporuna göre sonradan açılmış bir yer olduğu ve tarımsal faaliyet açısından uygun bir yer olmadığı, taşlı olduğu, özellikle taşınmazın kuzey-batı kısmının hemen hemen tamamen taşlarla kaplı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 110 ada 130 parsel ile 119 ada 262 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline, 120 ada 105 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, yasada aranın 40 dönüm, 100 dönüm sınırlamasına ilişkin yeterli araştırma yapılmadığını, tespit tarihine kadar davacı tarafın 20 yıl zilyetliğinin bulunmadığını, bu hususun tam olarak ispatlanamadığını, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen ... lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, yargılama giderlerinin hepsinden Hazinenin sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve resen belirlenecek nedenlerden dolayı kararın bozulmasını istemiştir.

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, mahkemece 120 ada 105 parsel sayılı taşınmaz hakkında açtıkları davanın ziraat bilirkişi raporuna dayanılarak reddine karar verildiğini ancak keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişisi ve tanık beyanlarında bu taşınmaza davacıların dedelerinin zilyet olduğu, dedelerinden davacıların babasına kaldığı, babaları vefat edince davacıların zilyet oldukları, buğday arpa ekildiği, sadece taşınmazın kuzey batısında kalan taşlık alanın kullanılmadığı belirtilmesine rağmen taşınmazın tamamı hakkında ret kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ret kararının bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu kaydının iptali ile tescil isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14.maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde ''(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.'' düzenlemeleri yer almaktadır.

3.3. Değerlendirme

Mahkemece 110 ada 130 parsel, 119 ada 262 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacı taraf lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğu, 120 ada 105 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı taraf lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

Davacılar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmiş olup, dava konusu taşınmazların yörede yapılan kadastro çalışmaları sonucu davacı tarafa ait 1981 yılına ait vergi kayıt miktarı fazlası olarak 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığı belirtilerek tarla vasfı ile ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi ... fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, Mahkemece ... fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazların tarımsal durumu, evveliyatı itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarına ilişkin somut verilere dayalı bilgi içermeyen tek kişilik ve denetime elverişsiz ziraatçı bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle ve tanıkların soyut içerikli beyanlarına dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazlara ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait ... fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre kadastro tespit tarihi olan 1999 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik ... fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile bir jeodezi-fotogrametri mühendisi, üç ziraatçı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

Ziraat mühendisi kurulundan çekişmeli taşınmazların niteliğini, kullanım durumunu önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde taşınmazların tarımsal niteliğini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş ve hangi bölüme ait olduğu işaretlenmiş renkli fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;

Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla ... fotoğraflarına aktarılması suretiyle, ... fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmazların niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli;

Fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir krokili rapor alınmalı,

Tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Kabule göre de; Mahkemece davacı tarafın tapu iptal ve tescil isteğinin kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği halde, yargılama giderlerinin tamamından davalı tarafın sorumlu tutulması ve reddedilen kısım yönünden davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olduğu gibi kısmen kabul kararı verildiği halde harcın davacı tarafa yükletilmesi de isabetsiz olmuştur.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle;

Davalı ... vekili ile katılma yoluyla davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.