Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5469 E. 2022/8406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın vefatından sonra mirasçılar arasında paylaşımı yapılmayan taşınmazlar üzerinde açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı mirasçının taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin, mirasçılık sıfatına dayanıp dayanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyeti hükümleri uyarınca mirasçılardan birinin tereke üzerindeki zilyetliğinin diğer mirasçılar adına da sürdürülmüş sayılacağı ve davalının aksini ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : AKYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddine, hükmün infazının kabil olmadığı gerekçesiyle bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne dair verilen karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin kardeşi olduğunu, dava konusu 110 ada 4; 114 ada 1, 8, 14; 116 ada 4, 53; 119 ada 24, 27, 28, 30 ve 131 ada 93 parsel sayılı taşınmazların tarafların müşterek murisi olan babaları ...’dan geldiğini ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazların yalnızca davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların müvekkilinin miras payı oranında iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların bir kısmının müvekkili tarafından 3. kişilerden satın alındığını, bir kısmının müvekkili tarafından ormandan açıldığını, kalan kısmının ise tarafların dedeleri Ahmet’den kaldığını, babaları Hakkı kadastro tespitinden çok önce 1970 yılında vefat ettiği için o zamana kadar tarafların amcalarının zilyetliğinde olan bu taşınmazların amcaları tarafından müvekkiline verildiğini, kaldı ki davacının eşi ile müvekkilinin eşinin kardeş olduğunu ve öncesinde yapılan anlaşma uyarınca davacının bu taşınmazlardan pay almayacağının kararlaştırıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.02.2018 tarihli ve 2015/465 Esas, 2018/114 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazlardan 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.272,66 metrekarelik bölümünün davalı tarafından 3. kişiden satın alındığı ve bu bölümün murisin terekesine dahil olmadığının anlaşıldığı, dava konusu taşınmazlardan 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın murisin terekesine dahil olmayıp, davalı tarafından imar-ihya edildiğine ilişkin iddianın davalı tarafından ispat edilemediği, 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü dışındaki bölümü ile diğer dava konusu taşınmazların tarafların müşterek murisleri Hakkı'dan intikal ettiği, bu nedenle taşınmazların tamamında davacının da hakkının olduğu gerekçesiyle;

Davanın kısmen kabulüne, dava konusu 114 ada 1, 8, 14; 116 ada 4, 53; 119 ada 24, 27, 28 (davalıya ait 1/3'lük hissenin), 30 ve 131 ada 93 parsel sayılı taşınmazların, davalı ... adına olan tapu kayıtlarının, dosyada mevcut mirasçılık belgesindeki davacı ...'ın hissesi nispetinde ayrı ayrı iptali ile davacı adına tesciline,

Dava konusu 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişi Muammer Köksal'ın 02.05.2017 tarihinde taranmış raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.272,66 metrekarelik bölümüne yönelik davanın reddine, taşınmazın geriye kalan bölümünün, dosyada mevcut mirasçılık belgesindeki davacı ...'ın hissesi nispetinde iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlardan 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün müvekkili tarafından ormandan açılmak suretiyle elde edildiğini, davacının yalnızca açma yapılan bölüm dışında hakkının olabileceğini, diğer taşınmazların da tarafların babasının vefat ettiği tarihte amcaları tarafından kullanıldığını ve daha sonra müvekkiline verildiğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 18.06.2020 tarihli ve 2019/1157 Esas, 2020/925 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazların (119 ada 28 parselin 2/3 hissesi ile 110 ada 4 parselin 1.272,66 metrekarelik kısmı hariç) öncesinde tarafların kök murisi ...'a ait olduğu belirlendiğine, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı olgusu sabit olup, aksi davalı tarafça kanıtlanamadığına, murisin ölüm tarihine göre tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunduğuna, terekeye dahil taşınmazlar üzerinde bir veya birkaç mirasçının sürdürdükleri zilyetliğin tüm mirasçılar adına sürdürülmüş sayılacağına göre, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuşsa da davalı adına kayıtlı olan hisselerin davacının veraset ilamındaki hissesi oranında iptaline karar verilmesi gerekirken, hisse gösterilmeden ve 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, tapu kaydının iptaline karar verilen bölümünün yüzölçümünün ne kadar olduğu açıkça belirtilmeden infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle;

Davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddine, kamu düzenine ilişkin olarak yapılan inceleme sonucunda hükmün infaza elverişli olmadığı anlaşıldığından, istinaf talebinin kabulüne, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.02.2018 tarihli ve 2015/465 Esas, 2018/114 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b.2. maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile;

Davanın kısmen kabulüne, dava konusu 114 ada 1, 8, 14; 116 ada 4, 53; 119 ada 24, 27, 30; 131 ada 93 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının (.... Noterliğinin 21.07.2014 tarihli, 1463 yevmiye numaralı mirasçılık belgesindeki hisseler uyarınca) 1/2 hissesinin ayrı ayrı iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan hisselerin davalı uhdesinde bırakılmasına,

Dava konusu 119 ada 28 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan 1/3 hisse 2/6 hisse kabul edilerek (.... Noterliğinin 21.07.2014 tarihli, .... yevmiye numaralı mirasçılık belgesindeki hisseler uyarınca), 1/6 hissesinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan hisselerin davalı uhdesinde bırakılmasına,

Dava konusu 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişi.....'ın 02.05.2017 tarihinde taranmış raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.272,66 metrekarelik bölümüne yönelik davanın reddine, taşınmazın geriye kalan bölümüne yönelik davanın kabulüne, taşınmaz 4485410/4485410 hisse kabul edilerek (.... Noterliğinin 21.07.2014 Tarih, 1463 yevmiye numaralı mirasçılık belgesindeki hisseler uyarınca), 1606375/4485410 hissesinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan hissenin davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla, özellikle dava konusu taşınmazlardan 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün müvekkili tarafından taş kırılarak ve taşları temizlenerek açıldığının dosya kapsamı ile sabit olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık, Hukuki Nitelendirme ve Vakıalar

Kadastro sonucunda Sakarya ili, .... ilçesi, ....Mahallesi çalışma alanında bulunan 110 ada 4 parsel sayılı 4.485,41 metrekare, 114 ada 1 parsel sayılı 1.179,82 metrekare, 114 ada 8 parsel sayılı 135,12 metrekare, 114 ada 14 parsel sayılı 1.383,51 metrekare, 116 ada 4 parsel sayılı 61,61 metrekare, 116 ada 53 parsel sayılı 591,64 metrekare, 119 ada 24 parsel sayılı 262,99 metrekare, 119 ada 27 parsel sayılı 198,46 metrekare ve 119 ada 30 parsel sayılı 889,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş; 119 ada 28 parsel sayılı 574,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/3’er pay oranında ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiş; 131 ada 52 parsel sayılı 1.906,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare bu taşınmazın 25.06.2005 tarihinde ifrazı ile 131 ada 93 parsel sayılı taşınmaz oluşmuştur.

Dava; kadastro tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. HMK'nın 190. maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”

3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun; 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”

3.2.3. 640/1. maddesi; “Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.”

3.2.4. 640/2. maddesi; “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 5.015,49 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, 22.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.