"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, asıl ve birleştirilen davalarda; 1959 doğumlu olup yaklaşık bir yıl önce ...’dan dönüş yaparak ülkeye yerleştiğini, hayat arkadaşı ...’un satın aldığı dava konusu 747 ada 32 parsel sayılı taşınmazın adına tescil edildiğini, 06.09.2016 tarihinde tanımadığı bir numaradan arayan kişilerin kendilerini savcı/polis olarak tanıtarak kimlik, banka ve tapu bilgilerinin ... örgütü tarafından ele geçirildiğini, bankadaki paraları ile taşınmazlarını satarak elde edeceği bedelin kendilerine getirilmesi, aksi takdirde ailesi ile birlikte hayatlarının tehlikede olduğunu söylediklerini, telefondaki konuşmaların günlerce sürdüğünü, korkutlamaların devam ettiğini, bu nedenle öncelikle bankadaki 14.000 avro parasını çekerek kendisini sivil polis olarak tanıtan kişiye elden teslim ettiğini, akabinde maliki olduğu yalı niteliğindeki 747 ada 32 sayılı parselini yönlendirildiği emlakçı ... ve onun yanındaki kişinin girişimleriyle davalılara 800.000 dolar karşılığında devrettiğini, satış bedelinin iki adet çek ile ödendiğini ve devirden sonra bankaya giderek tahsil ettiğini, yine yönlendirmeler ile bir kısmını aracı kişilere ödedikten sonra kalan 720.000 doları söylenen yerde birilerine elden teslim ettiğini, tüm bu işlemlerin korkutma ve yönlendirmeler ile yapıldığını, ayrıca çok değerli olan taşınmazının aşırı yararlanma suretiyle davalılara geçtiğini, korkutma ve aşırı yararlanma nedeniyle devrin geçersiz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa şimdilik 10.000,00 TL’nin yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalılar, asıl ve birleştirilen davalara yönelik; çekişmeli taşınmazın davalı şirket adına kayıtlı olduğunu, diğer davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, satın alma öncesinde taşınmazla ilgili değerleme raporu alındığını, 917.175 dolar değer biçildiğini, emlakçı ...’in aslında davacının tanıdığı ve hatta dava konusu yerin ilk alımında davacıya yardım eden kişi olduğunu, davacının taşınmazı satmak için çevredeki tüm emlakçılara haber verdiğini, satış ilanın ‘’ sahibinden.com ‘’ isimli internet sitesine de konulduğunu, ilanı buradan görerek evi gezdiğini, ...’in yanında çalışan Sami’nin aracılığı neticesinde taşınmazın 800.000 avroya satılması hususunda anlaştıklarını, 400.000 dolarlık kısmını kredi olarak kullandıklarını, kalan kısım için birikimlerini kullandıklarını, satış bedelini iki adet bloke çek ile davacıya ödediklerini, davacının da devir günü akşamında ilgili bankadan tahsil ettiğini, parayı alarak evine gittiğini, korkutma iddiaları ile bir ilgilerinin bulunmadığını, öte yandan satış tarihindeki rayiç değeri üzerinden taşınmazı satın aldıklarından aşırı yararlanmanın objektif unsurunun da oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, keşfen saptanan değer ve satış bedeli gözetildiğinde aşırı yararlanmanın objektif unsurunun oluşmadığı, korkutma eylemleri ile davalılar arasında bir bağlantının davacı tarafından ispat edilemediği, davalılar hakkında yapılan ceza soruşturmasının takipsizlik ile sonuçlandığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu da ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacınn yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 26/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.