"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında Tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı 02.09.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle, Beyşehir İlçesi, Başgöze Mahallesinde bulunan 9000 m²lik taşınmazın kendi adına kayıtlı olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında 186 ada 2 parsel numarası ile 6971,37 m²lik kısmının kendi adına, 2028,63 m²lik kısmının ise 186 ada 1 parsel numarası ile Hazine adına tescil edildiğini, bu taşınmazın evvelden beri kendi tasarrufunda bulunduğunu ileri sürerek 186 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile 186 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile kendi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, yapılan kadastronun doğru olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04/11/2015 tarihli ve 2014/410 E. 2015/684 K. sayılı kararıyla; 1972 yılında işlenmiş ve örtüsüz, 1990 yılında ise kısmen işlenmiş ve örtüsüz alanda olduğu taşınmazın davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile (A) ile gösterilen 1882,03 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesi’nin 12/12/2018 tarihli 2016/2907 E. 2018/7663 K. sayılı kararıyla; “ öncelikle, Beyşehir Kadastro Mahkemesi’nin 2009/23 Esas sayılı dava dosyası bulunduğu yerden getirtilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünü içine alan tespit tarihinden 20 ve 25 yıl öncesine ait ... fotoğraflarının bulunup bulunmadığı Harita Genel Komutanlığı'ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle sorularak var ise istenilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, önceki keşifte yer alan ziraatçı bilirkişilerden farklı üç kişilik ziraat mühendisi ünvanına sahip bilirkişi heyeti hazır olduğu halde yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi, niteliği, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmaz bölümünün sınırında bulunan davacıya ait 186 ada 2 ada parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olarak davacının kullanımında olup olmadığı, zilyetliğin terki söz konusu ise nedeni ve süresi, Beyşehir Kadastro Mahkemesi’nin 2009/23 Esas sayılı dosyasındaki yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile alınan beyanlar arasında çelişki oluşması halinde bunun nedenlerinin ne olduğu, tespit tarihine kadar davacı yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, toprak yapısını, üzerindeki bitki örtüsünü, ne kadar süredir nasıl kullanıldığını bildirir, komşu taşınmazlar ile karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve Beyşehir Kadastro Mahkemesi’nin 2009/23 Esas sayılı dosyasındaki ziraatçı bilirkişi raporu ile hükme esas alınan ziraatçı bilirkişi ek raporu arasındaki çelişkinin nedenini izah edecek şekilde ve çekişmeli taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı,” gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/01/2021 tarihli ve 2019/119 E. 2021/163 K. sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif, tanık ve mahalli bilirkişi beyanları, bilirkişi raporları ve Yargıtay ilamı doğrultusunda yapılan inceleme sonucu 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereği zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile (A) harfi ile gösterilen 1.882,03 metrekarelik davalı adına olan tapunun iptaliyle davacı adına tapuya tesciline dair karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine temyiz dilekçesinde özetle; talep konusu 2.028,63 metrekare olarak belirtilmesine rağmen Mahkemece davanın kabulüne karar verilmekle 1.882,03 m2'lik kısmının davacı adına tesciline karar verildiği, bu haliyle talepten aza hükmedildiğinden kısmen kabul kısmen red kararı verilmesi gerekirken davanın tamamı ile kabulüne karar verilmesi de açıkça hukuka ve somut olaya aykırı olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” denilmektedir.
3.Değerlendirme
3.1. Kadastro sonucunda Beyşehir ilçesi Başgöze köyü çalışma alanında bulunan taşınmazlardan 186 ada 1 parsel sayılı 15.031,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla senetsizden devletin hüküm ve tasarrufu altında ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
3.2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine’nin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
16.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.