"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Davanın Açılmamış Sayılmasına
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar, davacılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda Hazine adına tespit ve tescil edilen 23 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, vergi kaydı, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.11.1992 tarihli ve 1971/194 E., 1992/358 K. sayılı kararıyla, davanın HUMK’un 409. maddesi gereğince müracaata bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarihli ve 2015/21043 Esas, 2016/4073 Karar sayılı kararıyla, "davacı ... vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, davacı ...’ın davasının 16.09.1992 günü müracaata bırakılıp yenilenmediğinden HUMK’un 409 maddesi uyarınca davanın müraacata bırakılmasına 23.11.1992 gününde karar verildiği, davanın müracaata bırakılması kararının 1086 sayılı HUMK’un 409/3 maddesinde bulunan dosyanın işlemden kaldırılması anlamına geldiği, dosyanın işlemden kaldırma kararı ara karar niteliğinde olup nihai karar niteliğinde olmadığından kararın temyizinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtayın yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar ... ve ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.05.2018 tarihli 2018/576 Esas, 2018/3417 Karar sayılı kararıyla karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
C. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı
Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.08.2018 tarihli ve 1971/194 E., 1992/358 K. sayılı ek kararıyla, 16.09.1992 tarihli 103. oturumda davacılar vekili Av. ... ...'nın mazeretsiz olarak duruşmada hazır bulunmaması ve huzurda bulunan taraf vekillerinin davayı takip etmeyeceklerini bildirmeleri üzerine HUMK'un 409. maddesi gereğince dosyanın müracata bırakılmasına karar verildiği görülmekle, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 41/1. maddesi gereği avukatın o işe ait vekalet görevinin durumun müvekkiline tebliğinden itibaren on beş süre ile devam edeceği dikkate alınarak, davacılar vekili Av. ... ...'nın vekillikten çekildiği ve duruşma gününün müvekkilleri ... 'na, ...'a, ...'a ve ...'a tebliğ edildiği, dolayısıyla tebligat yapılan davacılar ... , ..., ... ve ... yönünden duruşmasına mazeretsiz olarak katılmadıkları tarihlerde HMUK'un 409. maddesi uyarınca müracaata bırakılmasına karar verilmesi gerekirken bunun yapılmadığı, aradan geçen 3 aylık süre içinde davanın yenilenmediği, davacılar vekili Av. ... ...'nın müvekkilleri ..., ..., ... ve ...'a ise vekillikten çekilme dilekçesi ve duruşma gününün tebliğ edilemediği, dolayısıyla Av. ... ...'nın tebligat yapılamayan davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden vekillik görevinin dosyanın müracaata bırakılmasına karar verildiği 16.09.1992 tarihi itibariyle devam ettiği ve mazeretsiz olarak duruşmada hazır bulunmadığı gerekçesiyle davacılar ..., ..., ..., ...,ve ...'ın davası 16.09.1992 tarihli celsede başvuruya bırakılıp 3 ay içinde yenilenmediğinden bu davacıların davasının 16.12.1992 tarihi mesai bitimi itibariyle HUMK'un 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
E.Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, Mahkemece dosyanın işlemden kaldırma kararının kaldırılarak davacılar hakkında tefrik kararı verilerek dosyaya devam edilmesi gerekirken ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yasada öngörülen 3 aylık süre beklenmeden ek karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu 3 aylık sürenin dosyanın müracaata bırakıldığının davacı tarafa tebliğinden sonra başlayacağını, davacı tarafa avukatın istifası ile müracaata bırakılma işleminin yasal sonuçları belirtilmek suretiyle tebliğinin gerektiğini belirterek ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı ve miras payına yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Dava ve işlem tarihi itibariyle uygulanması gereken HUMK’un 409. maddesi şöyledir; “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır.
Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağırı kâğıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur.
Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır.”
3. Değerlendirme
Her ne kadar davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dosyanın işlemden kaldırılma kararı ile vekilin istifa dilekçesinin yasal sonuçları belirtilerek davacı tarafa tebliğ edilmesi ve yenileme talebinin bu tebliğden itibaren en geç 3 ay içinde yapılması gerektiğini belirtilmiş ise de; işlemden kaldırma kararı verildiği tarihte vekillik görevi devam eden vekilin, duruşmaya mazeretsiz katılmaması durumunda karşı tarafın davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine, Mahkemece verilen işlemden kaldırma kararının vekile tebliği zorunlu değildir. Aynı şekilde, vekilin istifası 13.01.1992 tarihinde kendisine bildirilen davacı ...’ın, mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması ve kendisini vekil ile temsil ettirmemesi durumunda, karşı tarafın davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine, Mahkemece verilen işlemden kaldırma kararının da davacı asile tebliğ zorunluluğu bulunmamaktadır. İşlemden kaldırma kararı nihai bir karar olmayıp ara kararıdır. Yasa koyucunun buradaki amacı, takip edilemeyen dosyaların sürüncemede kalmaması ve bir an önce karar verilebilmesi için, takipsizlik eylemini belirli sürelere ve bu sürelerin geçmesi ile de davayı hukuki bir sonuca bağlamaktır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafın temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar ... ve ... vekilinin, yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan 31.08.2018 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı 179,90 TL onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.