Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5565 E. 2023/314 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazların, davacının mirasçısı olduğu kişinin eski tarihli tapu kaydı kapsamında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dayandığı tapu kaydının "kaş" sınırı itibariyle gayri sabit sınırlı olması ve kaydın miktarından fazla bir şekilde başka bir parsele revizyon görmüş olması nedeniyle, dava konusu taşınmazları kapsadığının kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 176 ada 1, 2, 3 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar ile dava dışı 176 ada 17 parsel sayılı taşınmazın öncesinde bütün olup, Şubat 1301 tarih, 49 sıra numaralı tapu kaydı uyarınca müvekkilinin anne tarafından dedesine ait olduğunu, dava dışı 176 ada 17 parsel sayılı taşınmaz, söz konusu tapu kaydı uyarınca ... Delikkaya adına tespit ve tescil edilmiş olmasına rağmen dava konusu taşınmazların davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı ... 25.02.2016 havale tarihli dilekçesiyle; dava konusu 176 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak sehven dava açtığını, bu parsele yönelik davasından feragat ettiğini belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin doğru şekilde yapıldığını, taşınmazların boş ve kullanılmayan yerlerden olup, herhangi bir şahısla ilgisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.02.2016 tarihli, 2015/1 Esas, 2016/47 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 176 ada 1, 2, 3 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar ile dava dışı 176 ada 17 parsel sayılı taşınmazın öncesinde bütün olduğu, dava dışı 176 ada 17 parsel sayılı taşınmaza kadastro tespiti sırasında uygulanan ve davacının ceddinden intikal ettiği anlaşılan tapu kaydının, dava konusu taşınmazları da kapsamına aldığı, davacının dava konusu 176 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davasından feragat ettiği gerekçesiyle;

Davanın kısmen kabulüne, dava konusu 176 ada 2, 3, ve 18 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, dava konusu 176 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.10.2018 tarihli, 2016/7402 Esas, 2018/6252 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece dava konusu taşınmazların, davacının dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamına uygun bulunmadığı, her ne kadar davacının dayandığı tapu kaydının malikleri ile davacı arasında irs ilişkisi olup olmadığı hususu Mahkemece araştırılmamış ise de bir an için tapu kayıt maliki ile davacı arasında irs ilişkisi olduğu kabul edilse dahi, dayanılan Şubat 1301 tarih, 49 sıra numaralı tapu kaydı "kaş" sınırı itibariyle gayri sabit sınırlı olduğundan, tapu kaydının sınırlarına değil miktarına itibar etmek gerektiği, dava konusu taşınmazların komşusunda da orman bulunduğu, öte yandan dayanılan tapu kaydı, miktarından fazla şekilde dava dışı 176 ada 17 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğüne göre, Şubat 1301 tarih, 49 sıra numaralı tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsadığının kabul edilemeyeceği, hal böyle olunca Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine değinilmiştir.

3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesince bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 02.01.2020 tarihli, 2019/109 Esas, 2020/4 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca, davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığını, dayandıkları tapu kaydının “kaş” hududunun gayri sabit hudut olduğu kabul edilmiş ise de, “kaş” hududunun zeminde mevcut olduğunu, taşınmazların sınırındaki ormanın, orman tahdit hattı kesinleştiği için yine sabit hudut teşkil ettiğini, tapu kaydının oluştuğu dönemde teknoloji yeterince gelişmediği için tapu kaydı miktarının düşük tespit edildiğini, söz konusu tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

6. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 176 ada 2 parsel sayılı 5.470,67 metrekare, 176 ada 3 parsel sayılı 8.303,33 metrekare ve 176 ada 18 parsel sayılı 1.162,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Mehmet ve ...’e ait olup, taşınmazların 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığından bahisle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Dava; kadastro tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi; “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;

A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.

B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.

C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.

D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.

Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakkında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

V. KARAR

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 120,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.