Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5606 E. 2023/453 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapuda kayıtlı olmayan ve mera olarak tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca yirmi yıldan fazla süredir dava konusu taşınmazı malik sıfatıyla nizasız, aralıksız ve ekonomik yarar sağlayarak zilyetliğini ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince hüküm bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Doğubayazıt ilçesi, Alıntepe köyünde bulunan 123 ada 28 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan babasından harici taksim sonucu kendisine kaldığını, taşınmazın daha önce adına kayıtlı olan Alıntepe köyü cilt 28, shf: 58 sıra: 23 sayılı eski tapu kaydına isabet ettiğini, kısmen de zilyeliğinde olan bir yer olduğunu, taşınmazı harman yeri olarak kullandığını ileri sürerek, dava konusu 123 ada 28 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Doğubeyazıt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/05/2015 tarihli ve 2013/540 Esas, 2015/342 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22/04/2019 tarihli ve 2019/1375 Esas, 2019/2991 Karar sayılı kararıyla; "..., dava konusu taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik ... fotoğrafları, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları, çekişmeli taşınmazı kapsayacak şekilde mera tahsisi bulunup bulunmadığı ilgili kurumlardan sorulup varsa tahsis kararı ve krokisi getirtilip dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, taşınmaz başında taşınmazın bulunduğu köy ile komşu köylerden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, üç kişilik uzman ziraatçi mühendisi bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı hususlarında mahalli bilirkişiler ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraat bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraat bilirkişi raporunu da irdeler, tarımsal niteliğini bildirir, taşınmaz komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığı, komşularında mera parseli bulunması halinde bu parsellerden nasıl ayrıldığı, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şekli ve süresini bildiren, taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift ... fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümleri ... fotoğraflarında gösterilmeli, taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesine çalışılmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; tahsis bulunması veya taşınmazların tahsis haritası kapsamında kalıp, öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca en az yirmi yıldan fazla bir süredir dava konusu taşınmazın nizasız fasılasız ekonomik yarar sağlayarak zilyedi olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının tebliğ edilmediğini, delillerin değerlendirilmesinde hata yapıldığını, dava konusu taşınmazın uzun yıllardır davacı tarafından harman yeri olarak kullanıldığını, tarımsal faaliyet yapılmadığını, iddialarının taşınmazın harman yeri olarak kullanıldığına ilişkin olmasına rağmen hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TMK' nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Kadastro sonucu Doğubayazıt ilçesi, Altıntepe köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 28 parsel sayılı 20.481,56 m2 yüz ölçümlü taşınmaz kadim mera olduğu ve halen bu amaçla kullanıldığı belirtilerek mera vasfıyla kamu orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Tespit 09/07/2013 tarihinde kesinleşmiştir.

2. İlgili Hukuk

1. TMK'nın 713/1. maddesi; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunanve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16-B. maddesi; “Kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden;

B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.

Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler." hükümlerini düzenlemiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Doğubayazıt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.